Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), yaptığı yazılı açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nin tek kişinin kararıyla feshedilmek istendiğini hatırlattı. Kararın açıkça hukuk dışı ve yok hükmünde olduğunun belirtildiği açıklamada şu soru soruldu:
“Bu gerekçe ile kadın örgütlerinin ve demokratik kitle örgütlerinin açtığı sayısız dava var. Soruyoruz: Danıştay yürütmeyi durdurma kararı vermek için ne bekliyor?”
“Karar 1 Temmuz itibariyle kesinleşecek”
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin kararın 1 Temmuz itibariyle kesinleşeceğine vurgu yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Böylece devlet, kadına karşı şiddeti önleme görevinden vazgeçme kararını tescillemiş olacak. Bu aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası insan hakları hukukundan kopması demek; çok yönlü olumsuz etkileri olacağı kesin ve toplumun tüm kesimlerince öncelikli sorun olarak görülmesi gerekiyor.”
Kararın yalnızca kadın hareketinin değil tüm Türkiye’nin meselesi olduğuna işaret edilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Tehlike hepimiz için büyük. Çünkü İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kadınların haklarına göz dikenlerin ilk adımı olacak ama son olmayacak. Kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik kazanılmış tüm hakların tek tek kaybedilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalacağız. Sıra nafaka hakkına, çocuk istismarından ceza alanların affına, 6284 sayılı yasaya, çocukları istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesi’ne ve belki de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Medeni Yasa’ya gelecek. Bu ülkenin demokrasiye inanan, yaşananları geride bırakmayı isteyen bireylerinin sayısının hiç de az olmadığını biliyoruz. Biz çok’uz; bir araya gelerek, hayatlarımızı, geleceğimizi, çocuklarımızın mirasını korumak için bu gidişe izin vermemeliyiz.”
Açıklamada, toplumun her kesiminin tek kişi kararının geri alınması için hükümete çağrı yapmasını, sözleşmede kalma ve etkin uygulama talep ve kararlılığını dile getirmesi talep edildi.
“1 Temmuz tarihi dönüm noktası”
1 Temmuz tarihinin bütün Türkiye için yakın gelecekte dönüm noktası olarak adlandırılacak bir tarih olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şu çağrı yapıldı:
“Bu hukuk dışı karardan geri dönülmesi için her bireyin ve kurum/kuruluşun yapabileceği ne varsa ortaya koyması günü bugündür. Biz kadınlar ve LGBTİ+’lar, hep birlikte sislerin içinde kaybolmadan, sizi de demokratik ve yaratıcı bir yöntem, söylem ve eylemlilik sürecine, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya, birlikte değiştirmeye çağırıyoruz.”