İşçi Emekçi Birliği’nin “Açlık, yoksulluk, baskı, savaş ve sömürü düzenine artık yeter!” şiarıyla 19 Kasım Pazar günü Kartal Meydanı'nda gerçekleştireceği mitinge çağrılar sürüyor.
Eva Prodüksiyon’da yayınlanan Fikir Durağı'na konuk olan İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları'ndan Meryem Acar, işçi emekçi kadınların sorunlarını sıraladı ve “Direnenlerin sesini İşçi Emekçi Mitingi'ne taşıyacaklarını” söyledi.
İşçi Emekçi Birliği’nin ekonomik koşulların ağırlaştığı bir süreçte kurulduğuna dikkat çeken Acar birliğin “Kapitalizmin yarattığı sömürüye, açlığa, yoksulluğa son vermek için örgütlenme çağrısı yaptığını” ifade etti.
İşçi sınıfına yol göstermek için fabrikalarda, pazarlarda, semtlerde, kent meydanlarında çalışmalar yürüttüklerini belirten Acar kadın işçilerin karşı karşıya kaldığı çifte sömürüye değindi.
Çalışmalar sırasında işçi ve emekçilerle yaşanan sorunların çözümü üzerine sohbet ettiklerini belirten Acar “Saldırılar örgütlülük ve birliktelikle püskürtülebilir” dedi.
Kadın işçilerin yaşadığı sorunları aktaran Acar şunları ifade etti:
“Kadınlar başta fabrikalar olmak üzere yaşamın her alanında çifte sömürüye, eşitsizliğe, baskıya ve şiddete maruz kalıyor. Fabrikada çalışan kadınlar ek gelir olarak görülüyor, eşit işe eşit ücret almıyor ve eşitsizliğin bir boyutu ile karşılaşıyor. Diğer yandan sokakta uğradığı şiddet ve baskı ile eşitsizliğe uğruyor. Üniversitelerde kadınlar ne giyeceğinden nasıl davranacağına kadar türlü baskılarla karşı karşıya kalıyor. Esnek ve güvencesiz çalışma şiddetin bir boyutuyken, gericiliğin artması da kadınların sokakta nasıl yürüyeceğine kadar baskı uygulanması da şiddetin bir başka boyutu. Çalışma koşullarının da etkisiyle eve kapanan kadınlar şiddetin katmerlisi evlerde yaşıyor.”
Kadınların yaşadığı şiddetin sorumlusunun sistemin sözcüsü olan sermaye iktidarı olduğunu vurgulayan Acar, iktidarın kadınlara yönelik saldırılarını aktardı.
Kadın işçilerle birlikte erkek işçilerin de omuz omuza mücadelesinin önemini belirten Acar “Direnenlerin sesini mitinge taşıyacağız. Haklarına, işine, geleceğine sahip çıkanların sahnesini kuracağız” dedi.
Acar, konuşmasına 25 Kasım’da savaş ve eşitsizlik politikalarının son bulması için alanlarda olacaklarını duyurarak devam etti. Acar, kadınların yaşadığı en büyük sorunun sömürü olduğuna dikkat çekerek “Kadınlar yaşamın her alanında sömürülüyor” dedi. Erkek-egemen zihniyetin iktidarın uyguladığı gerici politikalarda görülebildiğini belirten Acar şunları dedi:
“Erkek egemen iktidar şiddeti ve sömürüyü sadece kadınlar üzerinde değil toplumun geniş kesimlerinde artırıyor. Bu da ancak erkeklerle kadınların birlikte örgütlü mücadeleyi yükseltmesiyle dizginlenebilir”
Acar sözlerini “19 Kasım’da kadınlar, işçiler, ezilen halklar, gençler olarak direnenlerin yeri meydanlardır. Biz de bu meydanlarda sesimizi yükseltelim” diyerek tamamladı.