Dünyanın çeşitli ülkelerinde gelen kadınlar Dünya Kadın Yürüyüşü kapsamında Didim'de buluştu.

Mardin ve Diyarbakır'da cinsiyetinin yanı sıra kimliğinden ötürü baskı ve zulme uğrayan Kürt kadınları yürüyüşün ana temasını oluştururken Antakya'da kadınların gündemi IŞİD vahşeti ve emperyalist savaştı. Ezidi, Arap, Süryani, Alevi kadınlar için yüründü burada. Mersin'de katledilen Özgecan Aslan ve yine Fransa'da katledilen Leyla Koç için yürüdü kadınlar. Özgecan Aslan'ın ailesini ziyaret eden Dünya Kadınları, Leyla Koç'u da mezarı başında andı.

Mersin'de işten atılan belediye işçileri de unutulmadı. Antalya'da ise AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde işten atılan ve sürgüne gönderilen kadınlar için yürünürken yine Antalya'da doğanın talanına karşı yürüyen kadınlar Ahmedler Köyü'nü ziyaret edip burada HES'lere karşı mücadele veren halkla ortak eylem yaptı. Muğla'da ise yürüyüşün merkezinde Tez-Koop-İş Sendikası üyesi kadınlar vardı. İşçi kadınlarla beraber doğanın gaspına karşı yürüyen kadınlar, Akkuyu Termik Santrali’ne karşı yürüyüş düzenlemelerinin ardından Didim'e geçtiler.

Kadınlar seslerini yükselttiler

Geçmiş yıllarda yapılan Dünya Kadın Yürüyüşleri’nde, sadece kadına şiddetin işlendiği burjuva feminist görüşün hakim olurken kadın sorununu toplumsal mücadele ve kapitalizmle mücadele hattından uzaklaştırmak isteyen zihniyete karşın kadınlar Didim'de “Faşizme, gericiliğe, yoksulluğa karşı mücadele etmek kapitalizmle mücadele etmekle mümkündür” söylemini kullandılar. Ajitasyonlarda “Kadın sorunu devrim sorunudur. Kadının kurtuluşu kapitalizme karşı sosyalizmle mümkündür” denildi. Didim'deki program saat 09.30’da Didim Cemevi'ndeki kahvaltıyla başladı. Ardında Didim Rumeli Romanlar Derneği Roman danslarından oluşan bir gösteri sundu. Cemevi semah ekibi semah dönerek dünya kadınlarına Alevi kültürünü tanıttı. Cemevinde yapılan konuşmalarda Alevilerin inanç merkezi olan cemevlerinin yasal statüye kavuşmadığı, Alevilerden alınan vergilerle camilerin yapıldığı, Alevi kadınların cinsiyetlerinin yanı sıra inançlarından ötürü ayrımcılığa ve baskıya uğradığı belirtildi.

Saat 11.30’da kortejler oluşturan ve sayıları 1500'i bulan kitle sloganlarla 8 Mart Emekçi Kadınlar Parkı’na yürüdü. Kitle sık sık “Kadın, yaşam, özgürlük!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “İsyan, devrim, özgürlük!”, “Jin jiyan azadi!”, “Kadınlar yürüyor mücadele büyüyor!” sloganlarını attı. Eylemde göze çarpan bir ayrıntı, burjuva feminist çizginin Didim'de hakimiyetini yitirmesinden dolayı duyduğu rahatsızlıktı. “Erkekler eylemlere gelmesin” mantığının Didim Kadın Platformu üyelerince bertaraf edildiği ve yapılan ajitasyonda kadın mücadelesinin kapitalizme karşı yapılacak mücadeleyle birleştirildiğinde kazanımın elde edileceği mikrofondan söylendi.

Kapitalizme karşı mücadele

Bu söylemlerden sonra kitle tarafından özellikle “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganı hep beraber atıldı. Yürüyüşte mor flamaların yanında kızıl bayraklar da taşındı. Yürüyüş boyunca yapılan ajitasyon aynı zamanda İngilizce’ye çevrildi.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Parkı’nda Ege Yöresi Zeybek gösterisiyle karşılanan kadınlara hitaben basın açıklaması Türkçe ve İngilizce olarak yapıldı. Burada Sivas katliamında yaşamını yitiren halk ozanı Nesimi Çimen'in kızı Saniye Çimen kitleye kısa bir konuşma yaptı. Güney Afrika'dan gelen kadın aktivist de kitleye yaptığı konuşmada dünya kadınlarının yürüyüşü hakkında bilgi vererek duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Emekçi Kadınlar Parkı'na kadınların mücadelesi ve barışı temsilen fidanlar diken kadınlar hep beraber davul-zurna eşliğinde halaylar çektiler. Daha sonra Didim'de bulunan Apollon Tapınağı, Miletos'u ziyaret eden kadınlar Selçuk'ta bulunan Efes Antik Kent ve Meryem Ana'yı gezdikten sonra İzmir'e uğurlandılar.

Kadınlar uğurlandıktan sonra bir araya gelerek kısa bir değerlendirme yapan Didim Kadın Platformu üyeleri, kadın mücadelesi anlayışının sadece erkeğe karşı değil, sisteme ve kapitalizme karşı mücadeleyle mümkün olduğunu, bunun, başta 8 Mart olmak üzere her platformda dile getirilmesini kararlaştırdılar. Ayrıca kadın mücadelesiyle ilgili çalışmaların eğitim çalışması ve diğer birtakım etkinliklerle sürmesi gerektiği söylendi.