“Bu benim değil tüm ev işçilerinin davasıdır!”

İmece Ev İşçileri Sendikası Başkanı Ayten Kargın’la konuştuk...

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 12 Mart 2015
  • 11:38

İmece Ev İşçileri Sendikası Başkanı Ayten Kargın, 2003 yılından 2012 yılına kadar haftada 5 gün günde 8 saat çalıştığı işverenlerine ve SGK’ya, geçmişe yönelik sigorta primlerini almak için 2014 yılı Ocak ayında dava açtı.

Şubat ayının son haftası sonuçlanan davada mahkeme, geçmiş 9.5 yılın primlerinin ödenmesine hükmetti. Kargın, şimdi Türkiye’de bir ilk olan temyiz yolu açık davanın kararının tüm ev işçilerine örnek olmasını istiyor ve sesleniyor: “Bu benim değil tüm ev işçilerinin davasıdır.”

- Süreci bize kısaca anlatır mısınız?

- 2003-2014 yılları arasında haftada 5 gün çalışıyordum. Eşim hastalandığından dolayı bunlarla ters düştük. Geldiğin günün parasını alırsın dediler. “Biz bir aileyiz” diyenler başıma bir iş geldiğinden dolayı düzenli gidemediğim zaman patronluklarını gösterdi. 3 ay sonra bakıcının eşini işe aldıklarını söylediler. Benim yemeklerimi beğendikleri için 15 günde bir eve gelmemi söylediler. Bende ertesi gün avukatıma gittim dava açtım.

İlk önce avukatlar bu davayı kazanamayacağımızı ifade ettiler. Ben sonuna kadar azmimi elden bırakmadım ve bu davayı açmaya karar verdim. Delil olarak bırakılan pusulular ve 1 şahit buldum. Şahidim olduğu gibi her şeyi anlattı. Tabii ki benim geriye dönük haklarımı almamdaki azmim örgütlü biri olmak ev işçisi sendikasında çalışıyor olmamın büyük katkısı oldu. Davada avukatların emeği çoktur. Ama 2-3 davada kendi kendimi savundum. Hakime bir keresinde “doktorun, mühendisin emeği saygın, benim emeğimin saygınlığı yok mu?” deyince şaşkınlıkla bana bakmıştı.

- Sendikanın size ne gibi kazanımları oldu?

- Sendika bu süreçte kurulmadığı için biz kendi cebimizden sigortalarımızı yatırdık. Sendika başvurusuna gittiğimizde “sizin sigortanız yok sendikalaşamazsınız” demişlerdi. Biz de “sigortamız olmadığı için sendikalaşmak istiyoruz” dediğimiz zaman hiçbir şey diyememişlerdi.

Sendikalı olduğun zaman kendi haklarının farkına varıyorsun. Senin yaptığın iş iştir diyorsun. İşçi olduğunu kanıtlama fırsatını yakaladım sendika sayesinde. Bizim iş çok ağır bir iş. Tek bir iş yapmıyorsun. Ben şimdi 54 yaşımdayım dizlerim 70 yaşındaki insanların durumundayım. Bizim işte meslek hastalığına çok çabuk yakalanıyorsun, bir yerde düşsen, ölsen kimse sahip çıkmıyor sana

- Sendikanın ne gibi çalışmaları var?

Sitelerin önüne gidiyoruz bildiri dağıtıyoruz. Süpürge Akademisi bize eğitim veriyor. Ayrıca uluslararası ev işçisi sendikalarında eğitimler alıyoruz ve bize deneyimlerini aktarıyorlar. Son bir senedir İmece Ev İşçisi Sendikası’nda başkanlık yapıyorum. Fakat ben başkan kelimesini sevmediğim için oradaki bütün çalışanlardan farkım yok. Her şey emekle ölçülür. Ev işçileri eğitimlere geldiklerinde rahatlıyorlar. Onların hayatlarını tamamlıyoruz. Bizler evdeki kadının da bizim de emeğinin görür kılınması için mücadele ediyoruz. Çünkü kadın dışarıda çalıştığı halde evdeki iş yükünden kurtulamıyor. Kadın-erkek eşittir. Bizler ataerkil sistemde böyle yetiştirdik. Benin iki kızım bir oğlum var. Kızlarıma süpürge verdim iş yaptırdım. Ama oğluma iş yaptırmadım. Çünkü o zaman öyle olması gerekiyordu. Benim düşünceme göre fakat şimdi düşüncem değişti ve oğlun evdeki bütün işleri yapıyor. Şimdi ise böyle olması gerekiyor.    

- Ev işçisi için olumlu bir yan taşıyan emsal davanız için ne düşünüyorsunuz?

- Bu dava bitti. Ama benim gibi bir milyon insan var. Şimdiye kadar 17 kişi aradı “geriye dönük sigortalarımı nasıl alırım” diye. Ben çok mücadele verdim, önemli olan haklarını kimseye yedirmemek ve seni insan yerine koymalarını sağlamak. Bu gibi davalarda tespit çok önemlidir. Site giriş ve çıkışları kapıcının şahitliği çok önemli. Bizim meslekte sigortalı olman için 5 gün aynı yerde çalışman gerekiyor. Fakat çoğu arkadaşlarımız her gün farklı farklı yerlere gidebiliyor. Bu yüzden şimdi kupon sistemi için çalışmalar başlatıldı. Bazı ülkelerde evlere kameralar yerleştirilerek patron denetliyor. Bizim ülkede ise bizim denetimimiz için kamere takılıyor. Bu aşağılamalara karşı da mücadele edilmelidir.

- Son olarak ne ifade etmek istersiniz?

- Biz ev işçileri olarak haklarına varmalı ve bizlerle birlikte mücadele etmeli örgütlü olmalıdır. Hizmet tespit davasını açmalıdır. Kadın emeği evde, sokakta kısacası her yerde sömürülüyor. Kadın anadır, kardeştir, sevgidir. Tüm kadınları mücadeleye çağırıyorum. Külkedisi değiliz işçiyiz, örgütlüysek güçlüyüz.

Kızıl Bayrak / Ümraniye

İLİŞKİLİ HABERLER