Kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. AKP iktidarı tüm kurumları ile kadına yönelik şiddeti besleyecek politikalar ortaya koyuyor. Çıkarılacak af yasası ile istismarcıların aklanması planlanıyor. Kadın cinayetlerinde katiller yargı tarafından cezasızlığa varan indirimlerle ödüllendiriliyor. Bu durum kadın cinayetlerini ve yaşanan vahşet düzeyini de arttırıyor.
Kadına yönelik şiddet ve baskılar, sadece yargı ve yasa yoluyla beslenmiyor. Töre, örf gibi düzenin geleneksel yargı sistemleri ile meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Kadını erkeğin ‘özel mülkü’ olarak gören Ortaçağ artığı zihniyet, AKP iktidarının topluma dayattığı dinsel gericilikle de besleniyor ve kadını tam bir köle haline getiriyor. Buna karşı gelen kadınlara yönelen şiddet ise “namus” adı altında normalleştirilmek isteniyor.
Bunun bir örneği Adana’da yaşandı. “Kuma” olmayı reddeden Zeliha Armağan, kendisini kuma almak isteyen Osman Çiftçi tarafından vahşice katledildi. 21 Şubat'ta gerçekleşen katliam sonrası gözaltına alınan Osman Çiftçi ifadesinde, Armağan'ı, önce kumalığı kabul ettiği ama sonra vazgeçtiği için öldürdüğünü belirtti.