Kirli savaş sadece katliamlarla sürmüyor. Katliamın ardında yargı sürecinde de sürüyor. 85 yaşındaki Pakize Hazar’ı katleden zırhlı araç sürücüsüne verilen ve ertelenen 1 yıl 8 aylık “ceza” yargının da kirli savaş yürütücülerinin bir organı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Diyarbakır Lice’de 14 Haziran 2017’de trafiğe kapalı Mümin Ağa Caddesi üzerinde 85 yaşındaki Pakize Hazar’ın zırhlı araçla ezilerek katledilmesiyle ilgili davada karar duruşması görüldü.
Pakize Hazar’ı katleden aracın sürücüsü uzman çavuşun katılmadığı duruşmada, Hazar'ın oğlu Veysi Hazar ve avukatı hazır bulundu.
Duruşmada beyanda bulunan Veysi Hazar, sürücünün kasıtlı olduğuna dair konuşmasının ardından Hazar ailesinin avukatı Serdal Yel katliamın kaza olmadığını ortaya koyarak şöyle konuştu: ”Sanığın askeri aracı park ettiği yer, 2 yıldan uzun zamandır trafiğe kapalı. Yani olay günü de trafiğe kapalı olmasına rağmen sanık zırhlı araç ile oraya girmiştir. Sanık çok büyük bir zırhlı araç kullanmaktadır. Hem araca binmeden önce hem de araca bindikten sonra çevreyi kontrol etmelidir.”
Pakize Hazar’ın oğlu ve avukat Serdal Yel’in söylediklerini es geçen mahkeme heyeti, katil uzman çavuşu “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıl hapis cezasına hükmetti. Bu süreyi “sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri” bahanesiyle indiren mahkeme heyeti, önce cezayı 1 yıl 8 aya düşürdü, sonra bu “ceza”yı da erteledi.