Yunanistan’da göçmenlere yönelik şiddet

Türkiye'den Midilli’ye geçen Ceren Züleyha Aybay, Frontex ve Yunanistan polisleri tarafından işkence, taciz ve çıplak aramaya maruz kaldığını belirtti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 09 Eylül 2023
  • 12:30

Türkiye'den Midilli’ye geçen Ceren Züleyha Aybay, Frontex ve Yunanistan polisleri tarafından işkence, taciz ve çıplak aramaya maruz kaldığını belirtti. Gazete Duvar’dan Vedat Yeler’in haberine göre 13 yıl hapis cezası aldıktan sonra Aybay 17 Ağustos’ta Balıkesir’den Yunanistan’a geçmek üzere kaçakçılara verdiği 3 bin euro karşılığında bir bota bindirildi.

Kapasitesinin çok çok üzerinde şişme bir botla yola çıktıklarını aktaran Aybay şunları aktardı:

“Kaçakçılar bana 12 kişi olacağımızı söyledi. Ama 10-15 dakika bot ile ilerledikten sonra Afganistanlı bir grup mülteci daha bota bindirildi. Bottaki toplam sayımız 26 kişiye çıktı. Botta 4 hamile kadın ve 6 çocuk vardı. Çocuklar 1 ile 6 yaş arasındaydı. Bot ilk etapta hızlı gidiyordu. Afganistanlı mültecileri aldıktan sonra çok yavaş ilerlemeye başladı. Kapasitesinin çok üzerinde yük vardı çünkü. Bir süre sonra Yunanistan Sahil Güvenliği botu göründü. Botu süren Afganistanlı geri dönmeye çalıştı Türkiye’ye doğru ve tartışmaya başladık. Zaten Yunan sularındaydık”

Aybay, kendilerine yaklaşan Yunan Sahil Güvenliği'nin botlarını alabora etmeye çalıştığını, bu esnada yaptığı canlı yayın blöfü ile hayatta kaldıklarını ifade etti.

Kendilerini alan gri renkli sahil güvenlik botunda Portekiz ve Yunanistan bayrağı olduğunu, bir kadının sadece Yunanca konuştuğunu söyleyen Aybay, ikinci gelen sahil güvenlik botunun daha küçük beyaz renkli olduğunu ve olaya müdahil olmadığını aktardı.

Aybay’ın ifadeleri gri renkli botta bulunan ekibin FRONTEX çalışanları olduğu tahmin ediliyor. Aybay, gri renkli botla karaya çıkarıldıklarını, bu süre zarfında işkenceye maruz kaldıklarını, Midilli Adası’nda bir limana değil de ormanlık bir alana götürüldüklerini belirtti. Burada kendilerini bekleyen 30’a yakın bir polis grubuna teslim edildiklerini not düşerek, yaşadığı işkence ve tacizi anlattı.

Aybay, devamında Midilli'nin merkezine yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Mavrovouni/Karatepe mevkiinde yer alan Moria'daki Midilli Kabul ve Kimlik Tespit Merkezi (RIC Lesvos) olarak işlev gören bir kampa götürüldü. Burada 18 Ağustos’tan 25 Ağustos’a kadar iltica talebi alınmadan, sağlık kontrolünden geçirilmeden bekletildiğini vurguladı.

Göçmen ve mültecilere ücretsiz hukuk desteği sağlayan Legal Centre Lesvos (Midilli Hukuk Merkezi) yetkilileri konuyla ilgili şunları söyledi: 

“Biz incelediğimiz vakalarda insanların yasadışı bir şekilde alıkonulduğunu, kampa götürüldüklerini fakat kimseyle görüştürülmediklerini, hatta çoğunlukla bu kişilere erzak, temel giyim, temel sağlık ve hijyen malzemeleri veya sağlık hizmetlerinin ulaşmasına müsaade etmeyen bir durumu kaydediyoruz. Bizim gibi çok sayıda kurum önümüzdeki günlerde yasal dayanağı olmayan ve sadece burada uygulanan bu prosedürün nedenine ilişikin ortak bir açıklama yapacak. Kamp içerisinde ayrılan bir bölümde yürütülen bu sürece ilişkin gözaltı, karantina vb. hiçbir şey denemiyor. Çünkü hukuki herhangi bir düzlemi yok. Zorla kapatma demek daha doğru olur.”