Sermaye iktidarı şefleri, “yerli ve milli” aldatmacasıyla işçi ve emekçilerin zihnini bulandırırken, kendi kârlarında ve çıkarlarında hiç de “yerli ve milli” kaygılarla hareket etmiyor. Esas dertleri kendi zenginliklerini arttırmak olan patron sınıfı, AKP döneminde artan dışa bağımlılıkları ile bu gerçeği ortaya seriyor.
Bunun bir örneği de döviz kurlarındaki artışın etkilediği sektörler arasında yer alan taşıt araçları yan sanayiinde su yüzüne çıktı. Türkiye’de üretilen ve burada kullanılan hammaddelerin ödemesini dahi dolarla yapan yan sanayi sermayedarları, geçmiş dönemde kendilerine daha fazla kâr imkanı sunan bu durumdan, son aylardaki ani tırmanış sonrasında anca ‘rahatsız oldu.’
“Döviz kuruyla hammadde ve maliyetler çok arttı”
Dünya gazetesinden Aysel Yücel’in haberine göre, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, “İç pazardaki düşüşün sürmesinin yanı sıra hammadde fiyatının dövize endeksli olarak artması şu anda en büyük sorunumuz” diyerek döviz krizinin sektöre yansıdığına dikkat çekti.
Yurtdışındaki talebin düşmemesi ve ihracatın sektördeki üretimin yüzde 70’ini kapsaması nedeniyle iç pazarda yaşanan daralmanın üretime etkisinin düşük kaldığını belirten Kanca, “Yurtdışında işlerin iyi gitmesi güzel ancak bu tek başına yeterli değil” diyerek maliyetlerin ciddi şekilde artmasından yakındı.
Çelik, sac, plastik gibi hammaddelerin fiyatlarının yüzde 30-40 oranında arttığını belirten sermayedar, “bir anda dövizin artması” nedeniyle çarkların dönemez olduğunu, kredilerin de zora girmesinin ödemelerde ayrı bir sıkıntıya yol açtığını anlattı.
“İstikrarlı diye dövizle satılıyordu...”
Türkiye’de üretilen hammaddelerin dövizle satılmasından yakınan Kanca, bunun geçmişte işlerine geldiğini de açıkça ifade etti. Böylece “yerli ve milli” demagojilerinin kendi kârlarına göre belirlendiğini de gözler önüne seren sermayedarın ifadeleri şu şekilde: “Öncelikle unutmamak gerekiyor ki, kurdaki oynama en çok sanayiciyi etkiliyor. Sanayicinin girdilerinin büyük bir kısmı döviz. Türkiye’de üretiliyor olmasına rağmen dövizle satılıyor. Zamanında daha istikrarlı diye döndük dövize . Ama istikrarlı çıkmadı. Döviz oynadıkça hepimizin sinirleri oynuyor. Kurun yan sanayiye böyle görünmez şekilde arkadan ciddi bir hançerlemesi söz konusu. İthal edilen bir üründe bu durum yerli ürün için bir fırsat olabilir ancak Türkiye’de üretilen bir hammaddenin fiyatının dövize çevrilmesi bir hataydı. Bunu şimdi daha iyi anlıyoruz.”