Faşist mafyatik AKP-MHP iktidarının, Kürt halkını inkâr ve imha politikalarının ürünü saldırganlığı yalnızca tutuklama ve katliamlarla kalmıyor. Kürt halkına karşı dinmeyen bir kin körükleniyor ve bu gündelik saldırılara dönüşüyor. İktidarın Kürt illerinde yürüttüğü sistematik baskı ve “güvenlik” politikaları sokaklarda çocukları canından ediyor. Kürt illerinde çok sayıda çocuk zırhlı araç çarpması, mayın veya bilinmeyen bir cismin patlamasıyla yaşamını yitirdi.
İlkokul 2’nci sınıf öğrencisi olan Miraç Miroğlu’nun ölümü ve sonrasında yaşananlar zırhlı araç çarpması sonucu ölen çocukları bir kez daha gündeme taşıdı. Mihraç’ın ölümüyle ilgili İdil Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın, “Ölümlü trafik kazası” gerekçesiyle başlatıldığı öğrenildi. Çocuk hayatını kaybetmesine rağmen polis memurunun ifadesi olaydan 3 gün sonra ve gözaltına dahi alınmadan alındı ve polis serbest bırakıldı. Zırhlı araçların mahallelerde devriye gezerken çarptığı, çocukların evde uyurken duvarlardan araçların içeriye girdiği hiçbir ölümde kolluk güçleri ceza almadı.
Cezasızlık, ölümlerin önemli bir parçası
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin 2008-2021 yılları arasında zırhlı araç çarpmalarına dair raporuna göre; 13 yılda en az 76 zırhlı araç çarpmasında 20’si çocuk 42 kişi ölürken, 21’i çocuk 90 kişi yaralandı.
Son yıllarda zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitiren çocuklar ve yargılama süreçlerinin bazıları şöyle:
* 3 Haziran 2010’de Şırnak’ta akrep tipi zırhlı aracın, okul çıkışında yolda yürüyen 10 yaşındaki Diren Basan isimli çocuğa çarpması sonucu, çocuk olay yerinde yaşamını yitirdi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.
* 13 Haziran 2012’de Erzurum’un Karayazı ilçesinde ayakkabı boyacılığı yaptığı sırada zırhlı aracın çarpması sonucu 9 yaşındaki Yusuf Yılan yaşamını yitirdi. Olay ile ilgili dava açılmadı.
* 4 Mayıs 2017’de Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde devriye gezen akrep tipi zırhlı polis araç, 715’inci sokakta bulunan bir evin duvarını yıkarak içeri girdi. Yıkılan duvarın bulunduğu odada uyku halinde bulunan 7 yaşındaki Muhammet Yıldırım ile 6 yaşındaki Furkan Yıldırım tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadılar. Panzer davasının karar duruşmasında fail Murat Maden hakkında beraat kararı veren mahkeme, diğer sanık sürücü Ömer Yeğit’e ise 2 yıl 1 ay ceza vererek, bu cezayı da 19 bin TL paraya çevirdi.
* 19 Haziran 2017’de Lice’den Diyarbakır’a giden minibüse, karşı yönden gelen zırhlı aracın çarpması sonucu 3 kişi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerden biri de ilkokul 4’üncü sınıf öğrencisi Zilan Yamankılıç’tı. Hayatını kaybedenlerin taziyesine katılmak için yola çıkan 5 kişi de yine bir zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yaşamını yitirenlerin varislerine ihtarname göndererek, zırhlı araçta meydana gelen 250 bin euro tutarındaki hasarın olay tarihinden itibaren işlenecek yasal faiziyle birlikte ödenmesini istedi.
* 6 Kasım 2017’de Batman’ın Korik Mahallesi’nde arkadaşına araba sürmesini öğreten, ismi ve rütbesi öğrenilemeyen bir asker, özel aracıyla 5 yaşındaki Burak İlhan isimli çocuğa çarptı. Çocuk olay yerinde yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı duyuruldu, ancak bir sonuç alınamadı.
* 29 Aralık 2017 tarihinde Diyarbakır’da şehir merkezinden Dicle Üniversitesi mevkiine giden minibüs tipi zırhlı polis aracı, 5 yaşındaki Ferhat Dalkılıç isimli çocuğa çarptı. Ferhat yaşamını yitirdi. Aile Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulundu, ancak bir gelişme sağlanmadı.
* 13 Eylül 2019’da Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi, 5 Nisan Mahallesi’nde zırhlı polis aracının çarptığı 6 yaşındaki Efe Tektekin hayatını kaybetti. 6 yaşındaki Efe yaya kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle asli kusurlu bulundu. Şüpheli polis İ.A.’nın ise, “tali kusurlu” olduğu tespiti yapıldı.
Sıralanan örneklerde görüldüğü gibi sokakta oynayan, evinde uyuyan çocuklar polis ve askerler tarafından sokak ortasında öldürülürken, yürütülen davalar takipsizlikle sonuçlanıyor. Asker ve polisler ödül gibi cezalar alıyor, verilen komik para cezaları ise zamanla erteleniyor. Cezasızlık politikaları yaşanan ölümlerin önemli bir parçasını oluşturuyor. Genellikle “taksirli öldürme” suçundan açılan davalarda 2 yıldan 6 aya kadar hapis cezası isteniyor. Ancak yargı, alt düzeyde ceza verip bir de bu cezayı erteliyor. Çocukları öldüren asker ve polisler, en ufak bir bedel ödemeden aynı işi yapmaya devam ediyorlar.
Çocukların özgürce oynayabilmesi için…
Zırhlı araç kullananların yeterince donanıma sahip olmaması, araçların ses geçirmeme, yükseklik gibi teknik özelliklerinin şehir içi kullanıma uygun olmamasının yanı sıra cezasızlık politikası bu ölümlerin sistematik bir hal almasına neden oldu. Kürt halkı üzerindeki baskı ve zorbalıktan ayrı düşünülemeyecek zırhlı araç ölümlerinin son bulması ise ancak Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesine omuz vermekle mümkündür.