Valilik işkenceyi savundu

Van Gevaş’ta işkence gören köylülerin yasalara uygun gözaltına alındığını savunan Van Valiliği’nin, AYM’deki davaya ilişkin yaptığı savunmada, işkenceyi “Bir kereye mahsus olarak basit tedaviyle giderilebi-lecek basit yaralama” diyerek savundu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 01 Mart 2022
  • 23:05

Van Gevaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik 9 Haziran 2017 tarihinde gerçekleştirilen saldırı sonrası mantar toplamaktan dönen 4 köylü ilçe merkezinde polislerce gözaltına alınarak saatlerce işkenceden geçirildi.

Köylülerin suç duyurusu üzerine sadece bir polis hakkında açılan davada Gevaş Asliye Ceza Mahkemesi beraat kararı verdi. Kararın temyiz için götürüldüğü İstinaf Mahkemesi, mahkemenin kararını bozdu. Mahkeme, polis O.Ş.'ye "Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama" suçundan 150 gün karşılığı toplam 3 bin TL adli para cezası vererek hükmün geri bırakılmasına karar verdi. Bu karardan sonra dosya avukatı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM’nin savunma istediği Van Valiliği ise, “Bir kereye mahsus olarak basit tedavi ile giderilebilecek basit yaralanma meydana gelmiştir” dedi. 

İşkenceyi yasalaştıran kanuna uygun olarak gözaltı yapılmış!

Adnan Bilen’in Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre, işkenceye uğrayan Abdüsselam Aslan, Halil Aslan, Necdet Beysüm ve Cemal Aslan’ın kanuna ve ilgili diğer mevzuatlara uygun olarak gözaltına alındığını iddia eden Valilik, savunmasında, “Söz konusu işlemler esnasında kolluk kuvvetleri tarafından işkence ve kötü muamele ile hakarete maruz kaldıkları iddiasıyla başvurucular tarafından şikâyette bulunulmuştur. Gevaş Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında polis memurları H.E, K.S., M.C., M.Ş., Ö. E., ve Ö Z. haklarında atılı suçu işlediklerine dair somut bir delil bulunamadığından takipsizlik kararı verilmiştir. Diğer polis memuru O.Ş. için de para cezası hükümleri uygulanmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Başvurucu konusu olayda iddia edildiği üzere başvuruculara karşı uygulanmış herhangi bir işkence veya kötü muamele bulunmadığı gibi bu olayın araştırılması amacıyla yürütülen yargı aşamasında da adil yargılama yürütülmüştür” dedi.

“Bir kereye mahsus ve basit yaralanma”

Söz konusu olayda, zor kullanma sınırının “istenmeyerek” aşılması sonucunda “bir kereye mahsus” olarak “basit tedavi ile giderilebilecek basit yaralanma” meydana geldiğini iddia eden valilik savunmasında, “Bu davranışın işkence ve kötü muamele sayılabilecek nitelikte olmadığı aşikârdır. Başvurucunun iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurunun hukuki ve hakkaniyete uygun herhangi bir dayanağı olmadığı değerlendirilmektedir” denildi.

İşkencecileri koruyan yasalara bile aykırı karar

İşkenceye maruz kalan köylülerin avukatı Servet Haznedar, yerel mahkemenin sanık polis hakkında verdiği beraat kararı üzerine Erzurum İstinaf Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Yapılan başvuruyu karara bağlayan İstinaf Mahkemesi, iki cümle ile dosyayı bozdu. Mahkeme kararında "Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; inceleme raporunda tespit edilen kanuna aykırılık hallerinin ancak yeniden yargılama yapılarak giderilebileceği kanısına ulaşıldığından” davanın yeniden görülmesine karar kılmıştı.

Ödül gibi ceza verildi

Davanın yeniden görülmesi üzerine dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, polis O.Ş.'ye "Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama" suçuna ilişkin gerekçeli kararını açıkladı. Polis O.Ş.'nin dosya kapsamında anlaşılan sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki gözlemlenen davranışları, cezanın sanığın üzerindeki olası etkileri gözetilerek 150 gün karşılığı toplam 3 bin TL adli para cezası verdi. Mahkeme ardından, polis O.Ş.'ye ceza miktarı, sabıkasız oluşu, polisin ileride yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemece olumlu kanaat oluşması, suç nedeniyle oluşan bir zararın bulunmaması, sanığın kabulü gözetilerek Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına (HAGB) karar verdi.