Ümraniye Katliamı davası ile ilgili basın toplantısı gerçekleştirildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısına Ümraniye Katliamı dava avukatlarından Sevim Akat, Gazi Katliamı’nda katledilen Zeynep Poyraz’ın ablası Kibar Poyraz, katledilen Ali Yıldırım’ın ağabeyi Yaşar Yıldırım ve İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri katıldı.
“Gazi ve Ümraniye Katliamları’na karşı adalet bekliyoruz” yazılı ozalitin asıldığı toplantıda ilk olarak Gülseren Yoleri söz aldı. Yoleri konuşmasında şunları dedi:
“İsim isim konum konum pek çok olaya ve faillere ilişkin ayrıntılar ortaya çıkmasına rağmen bugün hala bu faillerin cezalandırıldığı bir uygulama ile karşı karşıya değiliz. Failler korunuyor.”
Katliamın faili devlet
Ümraniye Katliamı’na ilişkin açılan dava dosyasında daha önce takipsizlik kararı verildiğini ve dosyanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) döndüğünü belirten Av. Sevim Akat Gazi Katliamı davasına işaret ederek, faillerin yargılandığını ve çok az cezalara çarpıtıldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Fakat Ümraniye süreci için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Çünkü Gazi olaylarında devlet bazı dersler çıkarmışlardı. Bu nedenle Ümraniye olayları ardından verilen sokağa çıkma yasağı kararıyla birlikte delil olarak kullanılabilecek tüm materyaller ortadan kaybedilmiş…
…Sorumlu hükümete ilişkin herhangi bir sorumluluk dosyada yer almıyor. Bu yönde bugüne kadar bir perspektif de olmadı. Devletin kolluk kuvvetleri, kendisinin aleyhine olan delilleri kaybettirdi. Dosyada yargılamayı yapabileceğimiz hukuksal anlamda çok fazla bir veri yok. Bu devletin kendi ayıbıdır. Bu dosyada adaletin sağlanması için mücadele ediyoruz.”
Katliamın asıl sorumlusunun devlet olduğunu vurgulayan Akat, yargı sürecinde dosyanın kapatılmaya çalışıldığını vurguladı.
“Biz unutursak herkes unutur”
Ardından söz alan Kibar Poyraz şunları dedi: “Biz unutursak herkes unutur. Eğer davaya sahip çıkmazsak göstermelik polisler göstermelik cezalar alırlar”
Yaşar Yıldırım ise, katliamın kendinde yarattığı değişimi şöyle anlattı:
“Askere gittiğimizde verilen görevlerde öne atılırdık hep. Milli takım kazanınca sevinirdik. Ancak bu yaşananlardan sonra bu ülke için ellimizi taşın altına koymamaya başladık. Bazen bize ‘orda ne işiniz vardı’ diyorlar. Sanırsın ki Gazi Afrika’nın bir yerinde yer alıyor. Dünyada ve yaşamak için en çok neye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum”