Türkiye kapitalizmi krize doğru: Sanayi üretimi Mayıs’ta düştü

TÜİK’in GSYH hesaplamalarındaki değişiklikle sözde “rekor büyüme” gösteren Türkiye kapitalizminin sanayi üretimi endeksi Mayıs ayında yüzde 1,5 azaldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 10 Temmuz 2017
  • 09:31

TÜİK hesaplamalarındaki tartışmalı değişikliğin ardından açıklanan GSYH rakamlarına göre, Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 5 büyüdüğü öne sürülmüştü. Ekonomistlerin tutarsızlığa ve hesaplama yönteminin güvenilirliğini kaybettiğine dair eleştirilerine karşın TÜİK’ten net bir yanıt verilmemişti.

Ekonomistler milli gelir hesaplamalarının sanayi üretimi verilerinden koparıldığına dikkat çekmekteydi. Bugün açıklanan sanayi üretimi endeksi verileri milli gelir rakamıyla sanayi üretimi arasındaki tutarsızlığın devam ettiğini ortaya koydu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 Mayıs ayı Sanayi Üretim Endeksi’nin yüzde 1,5 azaldığını, yıllık bazda ise yüzde 3,5 artış gösterdiğini açıkladı.

İş kollarına göre, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 0,5, imalat sanayiinde yüzde 2 düşüş olurken elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı endeksi yüzde 1,7 arttı.

Ayrıca AKP’nin sermayeye sunduğu sınırsız teşviklere rağmen sanayi üretimi endeksindeki düşüş, Türkiye ekonomisindeki bunalımın sürdüğüne de işaret etmiş oldu. Zira sanayi üretiminde, yatırım ve büyüme konusunda yaşanan durgunluğun sürdüğü ortaya serildi.

TÜİK’in sanayi endeksi “güvenilir değil” iddiası

Sanayi üretim endeksi, üretim alanındaki veriler ve şirketlerin performanslarına dair yapılan anketler ile hesaplanırken, TÜİK bunların “güvenilir olmadığı” iddiasıyla, milli gelir hesaplamalarını bu endeksler üzerinden hesaplamaktan vazgeçmişti. TÜİK’in yeni hesap yöntemine göre milli gelir, “Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndaki şirket bilgilerinden ve benzeri idarî kayıtlardan” yapılıyor.

TÜİK’in yeni yöntemine göre milli gelir hesaplamalarındaki bir diğer sorun da ekonominin en çok küçüldüğü, kriz yılı 2009’un temel alınarak yeni milli gelir rakamlarının hesaplanıyor olması. Böylece gerçek büyüme hesaplanmıyor fakat ekonominin en dibe vurduğu döneme göre olağanüstü bir büyüme varmış gibi gözüküyor.

TÜİK’in yeni yönteminin ardından sorunlar “çözüldü”

Bununla birlikte yeni yöntem, Türkiye ekonomisinin kriz göstergelerine dair rakamlarda da yapay olarak “olumlu bir seyir” sunmuş oluyor. Zira yeni hesaplamalarla Türkiye, AKP dönemindeki büyüme rakamlarıyla dünyada Çin’in ardından en çok büyüyen ikinci ülke konumuna getirildi.

Ayrıca eski hesaplamaya göre kriz belirtisi olarak göze çarpan düşük yatırım ve tasarruf oranları sorunu da “çözüldü.” Nitekim, hesaplamalar değiştirilerek büyütülen milli gelir rakamlarıyla birlikte yatırım ve tasarruf oranları da yukarıya çekildi.

Ek olarak, milli gelirin büyütülmesinin sonucunda, bütçe açığı, cari açık, borçlar gibi kriz göstergesi olan parametrelerin milli gelire oranı da düşürüldü. Böylece hesap değişikliğiyle “kriz yok” görüntüsü verilmiş oldu.