AKP şefi Tayyip Erdoğan dövizde yükselişin Mayıs ayında tavan yapmasının ardından “Merkez Bankası müdahale edecek. Piyasa kurallarına bağlıyız” yönünde açıklamalar yapmak zorunda kalmıştı. Bunun sonrasında Merkez Bankası faiz oranlarına müdahalelerini sıklaştırırken, Erdoğan yeniden “düşük faiz” söylemlerini devreye soktu.
Erdoğan’ın söylemlerine karşın dövizdeki yükselişle birlikte dünyada para birimi dolar karşısında en çok değer kaybeden 2. ülke olan Türkiye, reel faizde de Arjantin’den sonra ikinci sırada yer alıyor.
Reel faizlerde emperyalist merkezler negatif seviyelerde seyrederken, birinci sıradaki Arjantin’de reel faizler yüzde 15, Türkiye’de ise yüzde 6’ya yaklaşmış durumda. Yüksek faizler özellikle banka sermayesi bulunmayan şirketleri etkilerken, bankaları bulunan büyük sermaye ve uluslararası finans sermayesi, yüksek faizden borç vererek fayda sağlıyor.
Öte yandan, sermaye devleti döviz kurundaki yükselişe son vermek için mesai harcamayı sürdürüyor. Ülkeden kaçan yabancı sermayeye güven vermek için Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya Londra’da bugün görüşmelerini sürdürüyor.
“Türkiye’nin pozitif ayrışması için yoğun bir çaba içindeyiz” diyen Şimşek, bugün 90 portföy yöneticisi, banka yöneticileri ve analistlerle görüşeceklerini söyledi.