Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından teşvik sistemi ve ek randevu ile ilgili yapılan açıklamada bunun sağlıkta daha fazla şiddet, daha fazla malpraktis, ve daha niteliksiz sağlık hizmetine neden olacağı belirtildi.
Sağlık Bakanlığı tarafından kamu hastanelerine gönderilen talimatla ek randevu uygulamasının başlatıldığı belirtildi. Ek randevunun kamuoyuna sunulurken, “randevular hekimlerin tercihi ile oluşturulacaktır” denilse de pratikte işleyenin öyle olmadığı vurgulanan açıklamada; şunlar ifade edildi:
“Randevu alan veya almadan gelen hastalara ek olarak verilen randevular poliklinik önlerinde hasta-hasta, hasta-hekim arasında kaos yaratacak, kavga ve şiddete neden olarak sağlık hizmetlerinin daha da aksamasına neden olabilecektir. Bu kadar kısa sürede hastaların ancak yüzüne bakılabilecektir, dolayısıyla sağlık hizmeti verebilmek dahi mümkün olmayacaktır”
TTB açıklamasının devamında şunlar ifade edildi:
“Aylar sonraya sıra bulunabilen randevu sistemi, ek randevular ile her 2-3 dakikada bir hasta bakmaya zorlanarak çözülemeyecektir. Bu, özellikle ikinci ve üçüncü basamak hastanelere yığılmaları artırmaktan başka bir işe yaramayacak, niteliksiz sağlık hizmetlerine neden olarak toplumun sağlığını daha da olumsuz etkileyecektir. Biz hekimlere ise daha fazla şiddet, daha fazla malpraktis, daha fazla yıpranma, daha niteliksiz sağlık hizmeti sunma olarak geri dönecektir. Biz bu sistemi zaten yıllardır yaşıyoruz. Bu sistemin tamamını ortadan kaldırmak yerine, sistemden vazgeçilmeyerek hekimler daha fazla baskı altına alınmakta, ‘Daha hızlı ve daha fazla hasta bakın, daha çok kazanın’ denilmektedir. Bazı idareciler tarafından hekimlere gönderilen yazılar ve sözlü ifadelerde; ‘Bakanlık iyileştirmeler yaptı, siz de daha fazla çalışarak hizmet edin’ denildiği; MHRS dışında hasta bakmayanlara soruşturma açılacağı; ceza verilerek taban ek ödemeden mahrum edilecekleri tarafımıza bildirilmiştir. Sağlıkta hız ve çok hasta bakmak, sonucu telafi edilmeyecek sonuçlara neden olabilecektir. Bu durumlarda yaşanacak her türlü adli, tıbbi, idari sonuçların sorumlusu idarecilerin olacaktır."
Açıklamanın sonunda ise şunlar vurgulandı:
“Bilimsellikten uzak, sadece ticarethane için ‘müşteri memnuniyeti’ zihniyeti ile davranan, nitelikli bir sağlık hizmeti sunmayan, dinlenme hakkımıza saldıran, mesleki etik ve hekimlik onuru ile bağdaşmayan bu duruma itiraz ediyoruz. Dinlenme hakkımızı gasbeden ek randevu sistemine, mesai içinde ve dışında kısa aralıklarla muayene ve tıbbi işlem dayatmasına son verilmesini istiyoruz.”