Emek ve meslek örgütleri gerçekleştirdikleri açıklamalarla TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına tepki gösterdi.
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Diyarbakır Tabipler Odası önünde basın açıklaması düzenledi.
TTB’nin susturulmak ve etkisizleştirilmek istendiğini vurgulanan açıklamada şunlar ifade edildi:
“TTB kapatılsın, adı değiştirilsin, yöneticileri tutuklansın çağrılarının belirli periyotlarla sürekli gündeme getirilmesi de tesadüf değildir. TTB’nin, yıllardır Kürt sorununun barışçıl-demokratik yollardan çözümünü savunması, nükleer ve kimyasal silahlara, mayınlara, bireysel silahlanmaya karşı durması ve dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde 'Savaş bir halk sağlığı sorunudur' demesi bu kararın alınmasına yol açmıştır. Yargının siyasallaştığı, hukukun araçsallaştığı bir dönemde siyasi iktidarın ve ortaklarının uzun süredir hedef gösterdiği TTB ve yöneticileri yalnız değildir.”
“Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek”
Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO) üyeleri de yaptıkları açıklamayla kararı kınadı. EBTO Başkanı Hamit Güçlüer şöyle konuştu:
“Bu karar Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek. Anayasadan gücünü alan 70 yıllık meslek örgütünü, kendi denetim mekanizmasının ötesinde somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyleetkisizleştirme ve suçlu gösterme çabalarını kabul etmiyoruz. Amaç dışı faaliyet yürütmekle suçlanan TTB Merkez Konseyinin tümpolitikaları açıktır, şeffaftır. Tek derdimiz hekimlik değerlerine uymak ve bu değerlerin zarar görmemesidir. Eşitlik, özgürlük, demokrasi, adalet, sağlık yoksa mücadele haktır. Her türlü baskıya karşı susmadık susmayacağız.”
“Hekimler susmaz, TTB susturulamaz”
Emek ve meslek örgütleri Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyinin görevden alınmasına dair Ankara Tabip Odasında (ATO) açıklama yaptı.
Basın açıklamasını okuyan Dr. Mine Coşkun şunları ifade etti:
“*Herkese ihtiyacı olan sağlık hizmetlerine parasız ulaşma hakkını,
*Yeterli bilgi, deneyim ve becerinin kazandırıldığı çağdaş tıp ve tıpta uzmanlık eğitimini,
*Şiddetten uzak, insancıl, güvenli, sağlıklı çalışma ortamını,
*Madenlerde, işyerlerinde kâr hırsı, denetimsizlik ve gerekli önlemlerin alınmayışı nedeniyle ortaya çıkan iş cinayetleri ve meslek hastalıklarının önlenmesini,
*Sağlıklı, yaşanabilir bir çevre hakkını,
*Çocuk istismarının, kadın cinayetlerinin önlenmesini savunmaktadır.”
“Bu kararla TTB’ye kayyum atanmıştır”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi de sendika binasında konuya dair açıklama yaptı. TTB'nin yanında olduklarını ifade eden SES Şube Eşbaşkanı Kaan Taşer şunları ifade etti:
“Bu kararla TTB’ye kayyum atanmıştır. Kayyım zihniyetini kabul etmiyoruz. İktidarın tüm baskı ve yıldırma politikalarına karşı SES olarak, yaşama ve yaşatma mücadelesini sürdüren TTB'nin yanındayız! Eşitlik, özgürlük, emek ve demokrasi mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz.”
“Biz TTB’yiz. Görevimizin başındayız!”
İstanbul Tabip Odası düzenlediği basın açıklamasında “Biz TTB’yiz. Görevimizin başındayız!” yazılı pankart taşıdı. İTO Yönetim Kurulu adına yapılan konuşmada 1 yıldır devam eden mahkeme sürecinin sonucunda TTB Merkez Konseyi’nin görevden alındığı hatırlatıldı. Dava açılması ve mahkeme sürecinin siyasi saiklerle yürütüldüğüne dikkat çekilen konuşmada TTB’nin çizgisi hatırlatıldı. Konuşma “mücadele ederek geldik, mücadele ederek sahip çıkacağız” denilerek sonlandırıldı. Konuşmanın ardından basın açıklaması okundu ve eylem sloganlarla sonlandırıldı.
“TTB’ye dokunma!”
Gaziantep-Kilis Tabip Odası düzenlediği basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Demokratik ülkelerde görülmeyen bir şekilde ülkemizin nitelikli emeğinin temsilcisi kurumlar değersizleştirilmeye, etkisizleştirilmeye çalışılmaktadır. Üyelerine ve ülkeye karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden, emek meslek örgütleri ve TTB, her türlü baskı ve zor karşısında gerçeği söylemekten vazgeçmeyecektir. Altın madeni ile ilgili açıklamalarında, pandemide ve deprem felaketinde olduğu gibi doğruları söylemekten vazgeçmediğimiz içindir.
Bu gerekçelerle TTB Merkez Konseyinin kendi denetim mekanizmaları dışında, somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyle yapılan etkisizleştirme ve değersizleştirme çabalarını kabul etmiyoruz.”
Mardin Emek ve Demokrasi Güçleri de basın açıklaması yaptı. Eylemde “TTB (irade)me dokunma” yazılı pankart taşındı.