19-22 Aralık 2000’de hapishanelerde gerçekleşen katliam ve direnişe dair İstanbul’da panel düzenlendi.
Taksim Aynalı Geçit salonunda saat 17.00’de başlayan panele Av. Ercan Kanar, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ve ölüm orucu direnişçileri adına Muharrem Kurşun katıldı. Panelin moderatörlüğünü İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri yaptı.
“19 Aralık’ta mevzi kaybettik ama teslim olmadık”
Ilk olarak, İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’ndan ölüm orucu direnişçisi Muharrem Kurşun söz aldı. Hücre saldırısının asıl olarak tutsakları teslim almayı hedefleyen bir saldırı olduğunu belirten Kurşun, “Mevzi kaybettik, hücrelere koyulduk ama teslim olmadık” dedi. F tipi hücre saldırısının devrimci iradeyi teslim alamadığını belirten Kurşun bugün de tutsakların teslim olmadığını vurguladı.
Metin Bakkalcı süreci yaşayanlardan biri olarak ölümlerin tanığı olduklarını belirtti. Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Kuruluşu’nun duyarsızlığına dikkat çeken Bakkalcı, konseyin F tipi uygulamasını destekleyen bir tavır sergilediğini ifade etti
Görüşmeler sürecinde daha14 Aralık’ta İçişleri Bakanlığı’nın karar aldığını belirten Bakkalcı, böyle bir karar alınmasına rağmen görüşme trafiğinin devam ettirildiğini ifade etti.
“19 Aralık ‘katliamlar ülkesi’nin gerçeği”
Avukat Ercan Kanar, insanlığa karşı bir suç olan 19 Aralık Katliamı’nın bu türden insanlık suçu olan katliamlar ülkesi olan bir ülkede gerçekleştiğine dikkat çekti. Devletin muhaliflerinden intikam alma amaçlı yaklaştığını belirten Kanar konuşmasının devamında hapishanelerin tarihçesini anlattı.
Güncel saldırılara değinerek söz alan Gülseren Yoleri, Tekirdağ Hapishanesi’ndeki gözlem notlarını aktardı. Yoleri’nin “Asıl olarak bugün sorunların çözümü üzerine yönelmeliyiz” vurgusuyla başlayan soru ve cevap bölümünün ardından panel sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul