Urfa’nın Suruç ilçesinde AKP milletvekili adayı ve yakınlarının saldırısında ağabeyi Esvet, yeğenleri Adil ve Celal Şenyaşar’ı kaybeden Osman Şenyaşar, tehditlerin sürdüğünü, can güvenliklerinin olmadığını anlattı.
Cumhuriyet’ten Mahmut Oral’ın haberine göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun olayın üzerinden birkaç saat bile geçmeden kardeşi ve yeğenlerini “terör örgütü üyesi” olarak göstermesine tepki gösteren Şenyaşar, Soylu’nun bu açıklaması sonrasında olaya tanık olan kişilerin korkudan ifadelerini geri çektiğini söyledi.
Şenyaşar, “Suruç sokaklarında şimdi bizim aileden insanları arıyorlar öldürmek için. Ellerinde silahlarla geziyorlar. Can güvenliğimiz yok. Hepimiz korku içindeyiz” diye konuştu.
Dükkândaki kavganın ardından hastanede olanları, “Ağabeyim ve çocukları sedye üzerinde, vücudunda mermi ve bıçak yarası varken, polislerin gözleri önünde katledildi. Diğer yeğenlerim de hastanede vuruldular” diye anlatan Şenyaşar şunları söyledi: “Saldırıda yaralanan Mehmet, Ferit ve Fadıl’ın da Suruç’taki hastanelerde öldürülmeleri riski vardı. O sırada bana haber gelmişti. Şanlıurfa’daki hastaneye doğru geldiklerini, bizi aradıklarını söylediler. Bu yüzden onları Şanlıurfa’daki hastanelerde tutamazdık. Ben Fadıl’ı bu yüzden alıp Diyarbakır’daki hastaneye kaçırdım. Sonradan öğrendim ki gerçekten hastaneye gelip, bizi aramışlar. Bulsalar öldüreceklerdi.”
İşine geleni yayımlıyor
Olayın ardından ailesi hakkında algı yaratıldığını söyleyen Şenyaşar, “Bu insanları birileri öldürdü, ama ortada tek bir fail yok. Bunu bütün halk gördü. İnsanlar bunu nasıl hazmetsin, nasıl düzene itimat etsin?” dedi.
Dükkândaki kamera kayıtlarının polisin elinde olduğunu vurgulayan Şenyaşar, “İşine geleni yayınlıyorlar. Son çıkan sızdırılan bir görüntü var. Mehmet Şah Yıldız, Adil’e silah sıkıyor. Peki o kadar kayıttan neden sadece bu birkaç saniyelik görüntü sızdırıldı? Mehmet Şah Yıldız bu olayda öldüğü için, abim ve yeğenlerimin ölümünü, onun üzerine yıkmaya çalışıyorlar. Böyle bir kirli düzen var. Üç insan öldü, hiç kimsenin ifadesi bile alınmadı, bu çok vahimdir. Suruç Devlet Hastanesi’nin kayıtları kayıp. Bizim dükkândaki kayıtlarımız ise onların elinde. İşlerine gelen yerden yayınlıyorlar” dedi.
Amca Şenyaşar, “Aileler arasında bir barışa varabilir misiniz” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Barış ortamının olması için herkesin hatasını kabul etmesi gerekiyor. İnsanlıktan nasibini almamış bir varlıkla karşı karşıyayız. Bu kadar kıyım ve ölümden sonra, bu koşullarda barış söz konusu bile olamaz.”