Sermaye devletinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, KHK ihraçlarına karşı “işimizi geri istiyoruz” diyerek direnişe geçen ve açlık grevlerinin 76. gününde tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın direnişini karalamak için yeni yalanlarla sahne aldı.
Gülmen ve Özakça'yı örgüt üyesi yaptı
Soylu’nun ilk yalanı “Kasım ayından bu yana bu kişilere destek veren milletvekilleri ve basın kuruluşları bu kişilerin DHKP-C terör örgütü üyesi olduğunu hiç söylediler mi?” oldu. Türkiye'de temel ve hak özgürlüklerin kullanımı dahi gözaltı ve tutuklama terörü ile karşılanırken, Soylu Gülmen ve Özakça'nın kaç kez gözaltına alındığını sorgulayarak, gözaltına alınma sayısını “örgüt üyeliği” ile bağdaştırdı. “Kusura bakmasınlar biz çocuklarımızı terörist olarak eğitsinler diye okula göndermiyoruz. Çocuklarımızı eğitim alsınlar diye teröristlerin eline teslim edemeyiz” sözleriyle de “terör demagojisini” sürdürdü.
“Yiyorlar içiyorlar...”
Gülmen ve Özakça'nın direnişini karalamak ve direnişe büyüyen desteği kırabilmek için Soylu'nun ikinci yalanı ise “Yiyorlar, içiyorlar, ertesi sabah 9’da oradaki yerlerine gidiyorlar” oldu. Haklı ve meşru bir direnişi baskı ve demagojilerle sindirmeye çalışan sermaye devletinin sözcüsü direniş karşısındaki acizliklerini sergilemiş oldu.