Pandeminin başından bu yana şeffaflıktan uzak şekilde yönetilen salgında, vaka artışı sürüyor. Sağlık meslek odalarının tüm uyarılarına rağmen alınmayan önlemler Covid-19 vaka sayılarının zirveye ulaşmasına neden oldu.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından “Salgında ikinci dalganın zirve noktasını geride bıraktık” açıklamasını yaptı. Hastanede yatan sayısının yüzde 40; yoğun bakımda yatan sayısında ise yüzde 25 oranında azalma olduğunu söyleyen Yerlikaya’nın sözlerini değerlendiren İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk, “Söylenenlerin inandırıcı olması için veriler açıklanmalı” dedi.

Dr. Öztürk, Vali Yerlikaya’nın açıklamalarını şöyle değerlendirdi: “Valinin açıklamaları fazla iddialı. İkinci dalganın zirve noktasını geride bıraktığımızı söylemek için sayıların şeffaf olarak açıklanması gerekiyor. Son 2-3 hafta vakalarda azalma olduğunu gözlemliyoruz ama ölümlerde yok. Gözlemlediğimiz kadarıyla hastanelerde yatışlar söylenen kadar az değil.”

Kamu hastaneleri dolu

BirGün'den Dilara Şimşek'in haberine göre İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Recep Koç ise kamu hastanelerinin dolu olduğuna dikkat çekti: “Açıklamada verilen yatak sayısı özel hastanelerin yoğun bakımlarına ait. Kamu hastanelerinde yoğun bakımlar hâlâ dolu. Aralık ayından beri İstanbul’da bir düşüş eğilimi var ama kasımdan ayından beri tam kapatmadan bahsettik. Eğer dediğimiz zamanlarda yapılsaydı sonuç daha iç açıcı olabilir. Bütün bu vefat edenlerin, hastanelerde eziyet çekenlerin bir sorumlusu iktidar.”

Alınan günübirlik kararların ülkeyi felakete götürdüğünün altını çizen Dr. Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İktidarın A,B,C planı olmalı ve belli oranlara göre kapatmaların yapılması gerekiyor. Ancak Bakanlık şeffaf değil, günübirlik kararlar alınıyor. Bu kararları aşı konusunda da görüyoruz. Aşılar konusunda ne yapılacağını bilmiyoruz, bakanlık da bilmiyor. Zatürree ve grip aşılarında sorun devam ederken şimdi Covid aşılarında ne kadar, kaç miktar alındığını, kime yapılacağı belli değil. Bakanlık odalarla, sivil toplum kuruluşlarıyla ortak hareket etmeli.”