DİSK, KESK, TTB, TMMOB'un 1 Mayıs'ı, Taksim'de kutlama kararının ardından DİSK ve KESK başkanları İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile görüşmüştü. Vali Mutlu, 1 Mayıs için Yenikapı'da yapılan miting alanından başka "alternatif" sunmayacaklarını açıklarken, 1 Mayıs Komitesi ise 1 Mayıs'ı işçi ve emekçiler açısından tarihi bir anlamı olan Taksim Meydanı'nda kutlamakta kararlı. Taksim Meydanı'nın bu yıl da 1 Mayıs'a kapatılması kararını HDP İstanbul İl Eş Başkanı Şamil Altan, BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve ÖDP Genel Başkanı Alper Taş değerlendirdi.
Yüksekdağ: Valinin kararı bizi bağlamaz
Valiliğin 1 Mayıs kutlamaları için Yenikapı'da bulunan miting alanını göstermesini eleştiren Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, alınan kararı yasakçı politikaların devamı olarak gördüklerini ifade etti. 1 Mayıs kutlamalarının Taksim Meydanı'nda gerçekleşmesini işçilerin meşru talebi olarak değerlendiren Yüksekdağ, "AKP hükümeti yasakçı politikalarını sürdürmekte kararlı. Başbakan'ın veya valinin kararı artık bizi bağlamaz. Türkiye ve Kürdistan'daki işçi sınıfının meşru talebi, Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs'ı kutlamak. Artık işçi sınıfının Taksim talebi zirveleşti. Bu nedenle Başbakan'ın, valinin ve devletin kararının hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Geçen sene de yasaklandı ve olanları gördüler. Kuşkusuz Gezi isyanın başlamasında bu yasakların etkisi çok büyüktü. Bu meydanlar bizimdir, bu meydanlar işçi ve emekçilerin en meşru talebidir" dedi. 1 Mayıs kutlamalarında Taksim Meydanı'nda olacaklarını ifade eden Yüksekdağ, "Kuşkusuz o gün İstanbul'un her tarafında devlet tarafından OHAL ilan edilecek. Adeta sıkıyönetim uygulaması olacak. Bu uygulamalara karşı da her alanı direnişe çevireceğiz. 'Her yer Taksim her yer direniş' şiarı ile de her alanı direnişe çevireceğiz" diye konuştu.
Turan: Vali Mutlu anayasal suç işliyor
SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ise İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanmaması noktasındaki yasağını anayasal bir suç olarak değerlendirdi. Anayasa'nın 90. maddesini hatırlatan Turan, "Bu maddeye göre, çelişkili durumlarda uluslararası sözleşmeler geçerlidir. Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni imzalayan Türkiye de biran önce anlaşmanın sorumluluklarını yerine getirmelidir" dedi.
'Gidin Kazlıçeşme'de, Yenikapı'da kutlayın' tavrını da eleştiren Turan, Taksim Meydanı'nın işçi sınıfı açısından öneminin belli olduğunu söyledi. Turan, "Bu meydanda kazanılmış bir hak ve geçmişten bugüne ödenmiş bedeller vardır. Dolayısıyla bizim Taksim Meydanı'ndan vazgeçmemiz mümkün değildir. Hükümet, diretiyor ve yer faşizmi yapıyor" diye konuştu. Türkiye'de temel hak ve özgürlüklerin tartışma konusu haline getirilmemesi gerektiğini de vurgulayan Turan, SDP olarak 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını ve olası bir müdahale anında her yeri kutlama alanına dönüştüreceklerini söyledi.
Gürkan: Valilik kararından geri dönmeli
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ise, valiliğin kararının Taksim'in halka kapatılması anlamına geldiğini vurguladı. Hükümetin 1 Mayıs alanı olarak başka yerler göstermesini de çözüm olarak görmediklerini anlatan Gürkan, "Taksim Meydanı'nda kutlamak işçilerin, emekçilerin meşru hakkıdır. Üstelik işçi sınıfının güvenliğinin de alınması gerekir. Taksim Meydanı için işçi sınıfı bedel ödemiştir" dedi. Polisi ve işçi sınıfını karşı karşıya getiren yasakların ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Gürkan, "Valilik müdahaleyi göze alacak gibi görünüyor. Polis şiddetinin nelere mal olduğunu da biliyoruz. Valiliği derhal kararından vazgeçmeye çağırıyoruz" dedi. Gürkan son olarak olası bir müdahalede her yeri kutlama alanına çevireceklerini söyledi.
Taş: Karar kabul edilebilir değil
Valiliğin 1 Mayıs kutlamaları için Yenikapı'da bulunan miting alanını göstermesi kararına bir tepki de Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş'tan geldi. Kararın, işçi sınıfı ve emekçiler açısından kabul edilir bir yanının bulunmadığına dikkat çeken Taş, "Geçen sene inşaat ve inşaat neticesinde oluşan çukurlar gerekçe gösterildi. Ama geçen sene gösterilen bu karara da itiraz etmiştik. Biz alınan kararın işçi ve emekçilere Taksim'i kapatmak ve Taksim ve çevresini rezidans alanı haline getirmek olduğunu 1 Mayıs sonrası gelişmelerden de gördük. Kuşkusuz Gezi direnişi böyle başladı. Bu sene alınan kararda ise kent güvenliği ve kent asayişi gerekçe gösterilmiş. Taksim'in işçilere kapatılması hukuka aykırıdır. Nitekim AİHM 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması gerektiğini belirtmiştir. Eğer Türkiye bir hukuk devletiyse bu kararı dikkate alır ve Taksim Meydanı'nı işçi ve emekçilere açar. Hatta 1 Mayıs'ın renkli geçmesi için üstüne düşen görevi yerine getirmelidir" ifadelerini kullandı. Taş, son olarak 1 Mayıs kutlamaları için ÖDP İstanbul İl Örgütü'nün Taksim'de olacağını sözlerine eklerken yerellerde ise emek ve demokrasi güçleri ile birlikte belirlenen alanlarda kutlamalara katılacaklarını ifade etti.
Bingül: AKP tarihi geleneği yok etmek istiyor
Valiliğin 1 Mayıs kutlamaları için Yenikapı'da bulunan miting alanını göstermesine BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül de tepki gösterdi. Bingül, Taksim Meydanı'nın işçiler için bir tarihi geleneği ve gerçeği ifade ettiğini dile getirerek, "AKP hükümeti son yıllardaki politikalarıyla bu tarihi geleneği ve gerçeği yok etmek istiyor. Yenikapı'nın 1 Mayıs kutlamaları için gösterilmesi de bu tarihi geleneğe ve gerçekliğe alternatiftir. Biz Barış ve Demokrasi Partisi olarak sendikaların yanında 1 Mayıs kutlamalarında Taksim'de olacağız. İşçi sendikalarının taleplerine ortak olup onlarla birlikte mücadele edeceğiz" dedi.
Altan: Devletin korkusu ideolojik
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eş Başkanı Şamil Altan ise süreci yakından takip ettiklerini ifade ederek, DİSK ve KESK'in taleplerini haklı bulduklarını kaydetti. Valiliğin 1 Mayıs kutlamaları için Yenikapı'da bulunan miting alanını göstermesini "devletin irade savaşı" olarak değerlendiren Altan, "Devlet sol, muhalif, sosyalist işçi ve emekçilere karşı gerçekten bir irade savaşı veriyor. Bu irade savaşı ideolojiktir. Kuşkusuz bu karar da ideolojiktir. Bizler 1 Mayıs'ta Taksim'de olacağız. Vali 'anıt ve Kazancı yokuşundaki anmalar yapılabilir' dedi ve hatta destek vereceklerini açıkladı. Bu bir art niyet açıklaması olduğu gibi 1 Mayıs'ı protokole çevirme girişimidir. Bizim şehitlerimizle olan ilişkilerimizi böylece protokole çevirerek kitleleri görünürlükten uzak tutmak istiyorlar. Bu bir korkudur. Devletin bu korkusu kuşkusuz bir ideolojik korkudur" diye konuştu.
DİHA/16.04.14
