Daha once bir dizi itiraza neden olan fakat Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ısrar ettiği avuç içi damar taramasına dayanan biyometrik kimlik doğrulama sisteminden vazgeçildi.
Milliyet'ten Ayşegül Kahvecioğlu'nun haberine göre, SGK’nın 2008’de sağlık karnesi ve vizite kağıdı uygulamasını kaldırarak TC kimlik numarası üzerinden sağlık hizmeti sunmaya başlamasının ardından SGK tarafından sağlık yardımları karşılanmayan bazı kişilerin usulsüz olarak sağlık hizmeti aldıkları “belirlenmiş”; Hastanelere tedavi olmak amacıyla başvurmadıkları halde bazı hastanelerin bu kişilere sağlık hizmeti sunulmuş gibi SGK’ya fatura çıkardığı “tespit edilmişti”.
Avuç içi damar izi ile TC kimlik numarasını eşleştiren Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi devreye sokularak hastane tarafından genel sağlık sigortalısı ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilere verilmeyen sağlık hizmetinin SGK’ya fatura edilmesinin engelleneceği iddia edilmişti.
Üç kere ertelendi
Sistem, 1 Eylül 2014’ten itibaren üniversite hastanelerinde de zorunlu hale gelecekti. SGK’nın bu uygulaması ilk gündeme geldiği andan itibaren meslek örgütleri tarafından, “kişisel verilerin güvenliğini ihlal ettiği” gerekçesiyle eleştirilmiş; Türk Tabipleri Birliği (TTB), uygulamayla hastaların kişisel bilgilerin korunamayacağı konusunda büyük endişeleri bulunduğunu belirterek, “Kimse bu bilgileri vermek zorunda değil. Hastaneler de bilgileri vermeyeni muayene etmem, SGK da parasını ödemem kesinlikle diyemez” açıklamasını yapmıştı.
Kâr amacı gütmüyoruz itirazı
Üniversite hastanelerinin biyometrik doğrulamaya geçişleri için son tarih olan 1 Eylül 2014’e birkaç gün kala, Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı önemli bir iç yazışma ortaya çıktı. 15 Ağustos’ta Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Başkanı Uzm. Dr. Zafer Çukurova imzasıyla bakanlıkla işbirliği halinde çalışan üniversite hastanelerine gönderilen yazıda, söz konusu hastanelerde biyometrik kimlik doğrulama sistemine geçişin uygun olmadığı bildirildi. Buna göre, devlet hastaneleri ve bakanlıkla işbirliği yapan üniversite hastaneleri, hasta kabulünde, “avuç içi tarama” sistemini kullanmayacak. Kararın, sağlık harcamalarını kendi bütçesinden yapan ve kâr amacı gütmeyen kamu hastanelerinin hastalarla ilgili bu tip bir otokontrole ihtiyacı bulunmadığı için alındığı öğrenildi.