Sermaye devleti dinsel gericiliğin önünü açıyor

“FETÖ” şahsında maskesi düşen dinsel gericilik, sermaye devletinin onayı ve farklı cemaat/tarikatlar eliyle pekiştirilmeye çalışılıyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 17 Kasım 2016
  • 12:02

Darbe girişimi ardından “FETÖ” bahanesiyle OHAL ilan eden ve “FETÖ”yü din istismarcısı olarak sunan sermaye devleti, makyaj yapılmış dinci-gerici uygulamalarla iktidarını koruma çabalarını sürdürüyor. 12 Eylül öncesinde ABD emperyalizmi ve sermaye devletinin birlikte palazlandırdığı dinci-gericiliğin askeri-faşist darbenin ardından adım adım iktidar gücü haline getirilmesinden sorumlu olanlar şimdi de maskesi düşen “FETÖ”ye alternatif dinci-gerici odakları güçlendirmeye çalışıyor. Bu adımlar; cemaatlerin, tarikatların, vakıfların yanı sıra devlet kurumlarının aracılığıyla da hayata geçiriliyor.

Bu uygulamaların son örneği “Nakşibendilik Sempozyumu” ile ilgili atılan adımlar oldu. Sermaye devletinin şefi Erdoğan’ın bağlantılı olduğu ileri sürülen Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın 2-4 Aralık tarihlerinde düzenleyeceği gerici etkinlik için RTÜK devreye girdi. Etkinlik için hazırlanan reklam filminin RTÜK’ün onayıyla kamu spotu olarak ücretsiz yayınlanmasına karar verildi.

Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin haberine göre; Nakşibendilik geleneği içinde Erenköy cemaati vakıflarından biri olan Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, 2-4 Aralık tarihlerinde düzenlenecek “Nakşibendilik Sempozyumu” için hazırladığı reklam filminin kamu spotu olarak yayımlanması için RTÜK’e başvurdu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Topbaş ailesinden Ahmet Hamdi Topbaş tarafından yönetilen vakıfın başvurusu, jet hızıyla incelenerek RTÜK üst kurulunun onayına sunuldu.

Ücretsiz olarak yayımlanması amacıyla başvurusu yapılan filmde ayrıca Aziz Mahmud Hüdai Vakfı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İstanbul Tasavvuf Araştırmaları Merkezi logolarının da filmin sonunda bulunduğu belirtiliyor.

Gerekçe ‘kamu yararı’

Yapılan incelemelerde 2016 yılında vakfın göndermiş olduğu spot film çalışması bulunmadığı belirtilirken, üst kurul oylaması öncesinde tarikat reklamının “kamuoyunda farkındalık oluşturacağı ve yayın kuruluşlarına tavsiye edilmesinde kamu yararı olacağı” görüşü savunuldu. RTÜK üst kurulunun gündemine getirilen talep, tartışmaların ardından CHP ve HDP’li üyelerin ret oylarına karşın, AKP ve MHP’li üyelerin ortak onayı ile kabul edildi. Vakfın, 2 Aralık’ta Haliç Kongre Merkezi’nde düzenleyeceği sempozyum açılışına protokol konuşması yapmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in de katılımının beklendiği öğrenildi.

Marmara Üniversitesi’nden akademisyenler görevli

Sempozyuma ayrıca Türkiye’den 13 üniversiteden öğretim üyelerinin yanı sıra, Yeni Zelanda, Hindistan, Özbekistan, Pakistan Makedonya ve Kırgızistan gibi ülkelerden akademisyenler konuşmacı olarak katılacak. Sempozyumun bilim kurulu ve tertip heyetinde Marmara Üniversitesi’nden çok sayıda akademisyen yer alırken Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kâmil Yılmaz’ın da kurulda yer alması dikkat çekti. Sempozyum programında 3-4 Aralık tarihlerinde Bahaeddin Nakşibend ve tarikatı ile Nakşibendiliğin Orta Asya, Anadolu ve Balkanlar, Ortadoğu, Hint-Alt Kıtası’ndaki süreçleri ve tarikatın eğitim, düşünce ve sosyal ilişkileri tartışılacak.