İzmir Seferihisar Menderes arasında zeytin ağaçlarıyla dolu bir vadide bulunan Orhanlı köyü, jeotermal enerji santrali (JES) projelerinin tehdidi altında.
Bölgedeki JES çalışmalarına usulsüz olarak devam eden Karen Kahramanmaraş Elektrik Üretim A.Ş. bölgedeki yirminin üzerinde asırlık zeytin ağacını kesti. Kesilen zeytin ağaçları için suç duyurusunda bulunarak, yönetmeliğe göre tek bir zeytin ağacının bile kesilmesinin yasak olduğunu belirten Orhanlı köylüleri, yaşam alanlarını ve zeytin ağaçlarını korumak için eylem yaptılar.
Eylemde yapılan açıklamada Orhanlı köyünün neredeyse tamamına JES projeleri için dört farklı ruhsat izni verildiği belirtilerek, bölgede sondaj çalışmaları başlamış olan JES projesine doksan dokuz köy sakini dava açtığı ve bu proje hakkında İzmir 3. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdiği ifade edildi.
Bu karara rağmen, bölgedeki en az iki yüz yıllık zeytin ağaçlarını kanuna aykırı olarak kesen jeotermal şirketinin yaptığı usulsüzlüğe dikkat çekilen açıklamada, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu da olmadan JES faaliyetlerini sürdüğü, burda yaşayan halkın geçimlerini zeytincilikle sağladıklarını ve yaşam kaynaklarını yok edecek olan bu projelerin durdurulması için haklarını savunmaya devam edecekleri vurgulandı.
Ayrıca İzmir Yarımadası’na özgü erkence türü zeytin ağaçlarından oluşan zeytin ormanlarının yer aldığı Orhanlı köyü, zeytin ve zeytinyağı üretimiyle dikkat çektiği belirtilen açıklamada Zeytinin blgede organik olarak üretildiği ifade edildi.Köyde özellikle zeytinyağı üretimi başta olmak üzere, organik tarım ve hayvancılık gibi pek çok farklı üretim, doğa dostu yöntemlerle sürdürülüyor. Binlerce yıllık kadim üretim yöntemlerinin uygulandığı Orhanlı, bu yönüyle keklikten sincaba, oklu kirpiden su samuruna milyonlarca nadir canlının yaşam alanı olan bir Kadim Üretim Havzası olma özelliği taşıyor.
Eylemde konuşan Orhanlı Köyü Kültür, Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Hasan Tahsin Akçil şunları söyledi:
“Köyümüz binlerce yıldır zeytincilikle geçinen, zeytinyağı üreterek yaşayan bir köy. Bu topraklarda sayısız insan yaşam sürmüş, medeniyetler geçmiş. Zeytin ağaçları hepsinin yaşamına tanıklık etmiş. Çünkü onlar biz burada var olmadan önce de bu topraklarda yaşamlarını sürdürüyorlardı. Bizden sonra da burda yaşamaya devam edecekler. Atalarımızdan, ninelerimizden emanet aldığımız zeytin ağaçlarımızı koruyarak çocuklarımıza emanet etmek için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Zeytin ağaçlarımızın, yaşam alanımızın jeotermal santral tarafından yok edilmesine asla izin vermeyeceğiz.”