Suriye’ye karşı savaşın finalinin yaşanacağı İdlib, azılı cihatçı katil çetelerinin son kalesi durumundadır. Cihatçılar arası çatışmaların sık yaşandığı kentte, halen onlarca farklı grup cirit atıyor. Ortaçağ artığı iğrenç bir şeriat yönetiminin uygulandığı İdlib’de, cihatçı grupların onlarcası AKP-saray rejimiyle işbirliği yapıyor.
Rusya-İran cephesiyle yaptığı anlaşma gereği bu grupları tasfiye etme görevini üstlenen saray rejimi, aylardır bu işi savsaklıyor. Zira hem bu çetelere dayanarak Suriye topraklarının bir kısmını ilhak etmeye hevesleniyor hem bu çeteleri Fırat’ın doğusunda kullanmak için fırsat kolluyor.
Rusya’ya verdiği ‘cihatçıları tasfiye etme söz’ ile yayılmacı histeri arasında salınıp duran saray rejimi, Fırat’ın doğusu etrafında fırtına koparmaya çalışsa da, İdlib’de “iki ipte” oynama taktiğini sürdürmekte güçlük çekiyor. Hem Rusya-İran ikilisiyle ilişkileri bozmamaya hem cihatçıları el altında tutmaya çalışan AKP’nin “iki ipte” oynamaya devam etmesi artık kolay görünmüyor.
Rusya’nın “sabredin” telkinlerine rağmen Esad yönetimi İdlib düğümünü çözmek için son hazırlıklarını yaparken, sonun yaklaştığını fark eden El Kaide’nin Suriye kolu HTŞ (Heyet Tahrir eş Şam) ise, diğer gruplarla alan hakimiyeti için yeninden çatışmaya başladı. Bu da kentteki verili durumun yakın gelecekte son bulacağına işaret ediyor.
Uzun süre AKP iktidarının desteğine mazhar olan HTŞ, son dönemde Türk devleti güdümündeki cihatçılarla da çatışıyor. İdlib’i cihatçıların yuvası haline getiren süreçte birinci dereceden rol oynayan AKP iktidarı, kendi eseri olan bu musibetten kurtulma konusunda acze düşmüş görünüyor.
Cihatçıları kullanma “kurnazlığı”na sarılan saray rejimi, bu “imkanı” Suriye’de savaşın sona ermesini engellemek için kullanıyor. Ancak bu kadarı saray rejimini içine yuvarlandığı bataklıktan kurtaramayacağı gibi, cihatçı çeteler belasının ülkeye taşınması için de zemin hazırlıyor.