Erken atılan normalleşme adımları sonrası Covid-19'dan kaynaklı ölümler ve hasta sayıları hızla artmaya başladı. AKP iktidarı salgının yayılması konusunda halkı suçlamaya devam ederken alınan önlemlerin geliştirilmesine dair hiçbir adım atmıyor.
“Bizim dönemde gördüğümüz en büyük sağlık krizini yaşıyoruz”
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz BirGün gazetesine yaptığı konuşmada durumun çok ciddi olduğunu, illerdeki durumlara göre değerlendirme yapılması gerektiğini vurguladı. Yavuz konuşmasında şunları ifade etti:
“Okullar buna göre açılmalı veya açılmamalı. Özellikle salgının hızla devam ettiği günümüzde, yine hızla devam eden yerlerde açılmaması gerekiyor. Ayrıca herkesin salgın konusunda aynı noktada olması lazım. İçinde bulunduğumuz durum çok ciddi. Şeffaflık her salgında olduğu gibi çok önemli. Bu birlikteliğin sağlanması için herkesin birbirine güvenmesi lazım. Bizim dönemde gördüğümüz en büyük sağlık krizini yaşıyoruz bu ve çok tehlikeli. Herkes yapıcı bir şekilde bir arada mücadele etmeli. Kaç vaka olduğunun bilinmesi çok önemli. Kısıtlamalar ise iller bazında değerlendirilerek yeniden gündeme getirilmeli.”
Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise acil olmayan sektörler dışında üretimin durması gerektiğini belirterek ve emekçilerin çalışma koşulları açısından acil alınması gereken önlemleri ise şu şekilde sıraladı:
“Aşı temininin yapılması lazım
Yaklaşık iki ay önce Sağlık Bakanı’na çağrı yaptık. Özellikle risk gruplarına yapılması gereken grip aşısında yeteri kadar dozun karşılanması için çeşitli girişimlerin bulunması gerektiğini söyledik. Ama şu ana kadar Bakanlık bir açıklama yapmadı. Üç gün önce Bakan ile yaptığımız görüşmede, Bilim Kurulu’nun ihtiyacın ne olduğu konusunda tespit yaptığını söyledi. Ancak 65 yaş üstüne baktığımızda 9 milyon insanımız var. Bakan, ‘Bu kadar kişiye bile uygulanacak miktarda aşının bulunmasının zor olduğunu’ söyledi. Biz de aynı zamanda Covid-19’la mücadele eden sağlık çalışanlarına, mutlaka bu aşının yapılması gerektiğini söyledik. Özellikle risk gruplarına yetecek miktarda aşının temin edilmesi gerekiyor.
Test sayıları artırılmalı
Gribin Covid-19’la semptomları çok benziyor ve karışabilir. Ayrıca kişilerin yaklaşık yüzde sekseni hastalığı semptomsuz geçiyor. Bu sebeple test sayısının artırılması lazım.
Toplu etkinlikler sınırlandırılmalı
Havalar soğumaya başladığı zaman insanlar kapalı alanlara girmeye başlayacak. Özellikle fiziksel mesafenin uygulanamayacağı toplu eylemlerin mutlaka kontrol altına alınması lazım. Düğün, cenaze, sünnet düğünü, toplu ibadet ve bunun gibi toplu yapılan etkinliklerin kısıtlanması gerekiyor. Çünkü bu virüs en fazla kalabalık ortamlarda hızlı bir şekilde yayılıyor. Bildiğiniz gibi Türkiye’de düğünlerin açılmasıyla beraber hızlı miktarda bir yayılma oldu. Bu sebeple şu anda da birinci dalganın ikinci pikini yaşıyoruz.
Maske, hijyen ve mesafeye dikkat edilmeli
Vatandaşlar usulüne uygun, ciddi bir şekilde maske takmaya devam etmeli. Kalabalık yerlerde ise bulunmamalı. Birinci dalganın birinci pikinde nasıl ‘evde kal’ çağrıları yapıldıysa, biz de şimdi onu yapmak zorundayız. Mümkün olduğu kadar evden dışarı çıkılmaması, kapalı ortamlara girilmemesi, fiziksel mesafeye, kişisel hijyene dikkat edilmesi gerekiyor.
Sektörler durmalı, emekçiler ücretli izne çıkarılmalı
İşyerlerinde, özel sektörde, fabrikalarda, madenlerde; Covid-19’un şu anki gibi en hızlı olduğu zamanlarda bile üretim durmadı. Biz TTB olarak mecbur olmayan sektörlerin dışında bu işyerlerinde en azından salgının kontrol altına alınabilmesi için bir süreliğine üretimin durdurulmasını talep etmiştik. Bizim Çanakkale’den, Manisa’dan, Kocaeli’nden aldığımız haberler ve inşaat sektöründe çalışan işçilere Covid-19 tanısı konulduğu yönünde. En azından mecburi sektörler dışında çalışmaların durdurulması ve emekçilerin ücretli izinle izne çıkarılması gerekmekte.”
Emekçilerin çalışma koşulları düzeltilsin
Prof. Dr. Adıyaman, ayrıca sağlık çalışanlarının koşulları iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. “Sağlık sektöründe 75 çalışan hayatını kaybetti” diyen Adıyaman, sözlerini şöyle noktaladı:
“Hekimler ve diğer sağlık çalışanları kendilerini bitkin, yorgun ve değersizleşmiş hissediyor. Tükenmişlik sendromu yaşıyorlar. Bu nedenle sağlık çalışanlarının hakları ve çalışma ortamıyla ilgili gerekli uyarıları Bakan’a ilettik. Hakları ve çalışma koşulları konusunda mutlaka iyileştirilmeler yapılmalı.”
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek sosyal medya hesabından "Sürekli tanıdıklarımızdan entübasyon haberleri alıyoruz. Hekim arkadaşların vefat haberleri geliyor. Kliniklerden Covid çıkan hasta var ne yapalım? diye sorular çoğalıyor. Çember daralıyor. Yine de bir grup insan tedbir önerdiğimizde bizi eleştiriyor. Hâlâ farkında değiller!" ifadesini kullandı.