Salda Gölü kuruma tehlikesi altında

Yağışların mevsim normallerin altında olmasından kaynaklı Salda Gölü’nde sular çekildi ve adacıklar oluşmaya başladı. Salda Gölü’nün kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı belirtiliyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 18 Şubat 2021
  • 17:46

Kapitalistlerin rant ve talan politikalarını hayata geçirmek için doğaya verdikleri zarar doğal zenginliklerin yok olmasına sebep oluyor. Geçtiğimiz aylarda rant projeleri ile gündemde olan Salda Gölü’nde, yağışların mevsim normallerinin altında olması ve suların 20-30 metre çekilmesiyle beraber gölde adacıklar oluşmaya başladı. Rant ve talan projeleri devam ederse Salda Gölü’nün kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı ifade ediliyor. 

Salda Gölü’nün kuruma tehlikesi altında olduğunu ve sonunun Burdur Gölü gibi olabileceğini belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Burdur Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni şu ifadeleri kullandı:

“Salda Gölü maalesef bölgemizdeki diğer göllerin çektiği sıkıntıyı çekmektedir. Kuruma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Salda Gölü'nü etkileyen birçok sebep var. Bununla ilgili geçen haziran ayında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bir rapor oluşturdu. Bu rapora ben de katkı sundum. Raporda da belirtildiği gibi gölü besleyen su kaynaklarına yapılmış ve yapılacak olan insan etkisi, tarımsal faaliyetler ve su kullanımları, yapılaşma ve turizm faaliyetleri gibi birçok etken Salda Gölü'ne zarar vermekte. Bütün bunlar yetmezmiş gibi son dönemde yağışlarda muazzam düşüklük söz konusu. Bildiğiniz gibi Salda Gölü ile aynı havza üzerinde bulunan Salda Kayak Merkezi'miz var. Vatandaş gözüyle baktığınızda kayak merkezi ama bizim tarafımızdan, uzman gözüyle baktığınızda aslında oraya yağan kar uzun vadede Salda Gölü'nü besleyen su kaynağı. Salda Gölü'ne giden yer altı ve yer üstü sularını besleyen bir kaynak niteliğinde. Salda Kayak Merkezi'nde yeterli kar olmaması, sezonun açılamaması demek, önümüzdeki sezonda Salda Gölü'nün daha az besleneceği anlamına geliyor. Salda Gölü ile ilgili defalarca uyarı yapıldı pek çok kurum ve kuruluş tarafından ama yaşadığımız durumda önümüzdeki süreçte çok daha dikkatli olmamız gerektiği hakkında aslında bize bir uyarı.”

Servet Cevni Salda Gölü için yapılan ve yapılması gerekenleri ise şu ifadeler ile belirtti:

“Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından Beyaz Adalar bölümünde plajın kullanılması, göle girilmesinin yasaklanması konusunda duyuruda bulunuldu. Biz bunu olumlu olarak görüyoruz. Aynı zamanda Burdur Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ortak bir çalışma yapılıyor. Buna göre göldeki kıyı kenar çizgisinin kaldırabileceği insan potansiyeli, ziyaretçi potansiyeliyle ilgili içeriği hakkında pek bilgi sahibi olmasak da böyle bir çalışma söz konusu. Umuyoruz çok verimli bir çalışma olur, tespitler yerinde ve düzgün bir şekilde yapılır diye düşünüyorum. Çünkü gölün belli bir insan yükünü kaldırabilecek bir potansiyeli var. Bildiğiniz gibi Salda Gölü'müz durgun, dışarıdan fazla beslenmesi olmayan, kapalı havza bir gölümüz, bu yüzden kimyasal bir kirlenmeyi çok rahatlıkla bertaraf edebilecek bir göl değil. O yüzden yapabileceğimiz en önemli şey kirletmemek aslında. Bu sürecin de buna olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki sezonda yağışların az olması nedeniyle bir sıkıntı yaşanacağı öngörülen bir şey, bununla beraber insan odaklı ya da turizm odaklı kirlenmenin de artması süreci öngörülemez bir noktaya götürecek. En azından önümüzdeki sezon için ciddi önlemler alınması gerektiği, meteoroloji istasyonlarından güncel bilgilerin alınıp önümüzdeki süreçte yağış rejiminin netleştirilmesi, yağışların geçen yıllara göre ortalamanın altında olduğunu biliyoruz ama ne kadar altında olduğu net bir çalışma ile ortaya konulmadı şimdiye kadar. Bunun belirlenip ne denli ciddi bir önlem alınması gerektiğinin belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Küresel ısınmanın doğaya etkisine dair ise Cevni şu ifadeleri kullandı: 

"Sıcaklıkların ülkemizin genelinde arttığı, ne kışımızın kış, ne yazımızın yaz olduğu bir durum söz konusu. Buharlaşma da doğal olarak artıyor. Ama bu konuyla ilgili buharlaşmayla ilgili net bir çalışma ortaya konulamıyor. Bu çalışmaların yoğunlaştırılması, tehlikenin daha somut hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum."

Son olarak göller yöresindeki bütün göllerin kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Cevni, "Bazıları hali hazırda kurudu, bitti. Biraz daha fazla beslenen, biraz daha iyi korunan biraz daha yavaş süreci takip ediyor ama şu an itibarıyla hiçbir gölümüzde olumlu bir gidişat yok maalesef" ifadelerini kullandı.