Sakarya’nın Hendek ilçesinde aldığı alkolden çok şovenizm zehrinin etkisi altında olan Hikmet Usta, 16 Aralık 2018 akşamı Kadir Sakçı ve oğlunun önünü kesti. Önce “Siz Suriyeli misiniz?” diye sordu. Irkçı-şoven saldırgan, “Kürdüz” yanıtını aldıktan sonra belindeki silahı çıkarıp Kadir Sakçı ve oğluna ateş etti. Kadir Sakçı yaşamını yitirdi, oğlu ise ağır yaralandı.
Olay 16 Aralık’ta yaşanmasına rağmen 22 Aralık’a dek kamuoyundan gizlendi. Ancak sosyal medya hesapları sayesinde İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) ve kamuoyu saldırıdan haberdar oldu. İHD ve ÖHP saldırıdan haberdar olduktan sonra Sakçı ailesini ziyarete gittiler.
Olaya ‘sarhoş cinayeti’ diyen devlet dosyaya gizlilik kararı getirdi
Katil Hikmet Usta’nın cinayeti işlediği anda sarhoş olduğu söyleniyor ve cinayet ‘sarhoş cinayeti’ olarak gösteriliyor. Ne var ki savcılık Kadir Sakçı cinayeti dosyasına gizlilik kararı getiriyor.
Eren Keskin izlenimlerini aktarırken, “Sakçı ailesini üst düzey yetkililer aramış ya da ziyarete gitmiş. Hangi sarhoş cinayetinde yetkililer böyle ziyarete gidiyor” dedi.
Ziyaret nedeni apaçık ortada. Aileye soran olursa cinayetin bir sarhoş cinayeti olduğu, ırkçı saldırı olmadığı şeklinde açıklama yapmalarını tembihlemişler. Cinayetin tanıkları da aynı “tembihi” almış. Çünkü ÖHP’li avukatların görüştüğü her tanık bu şekilde ifade vermiş.
Özcesi cinayet planlı, organize bir cinayet değilse bile, devlet organize olarak, cinayetin ırkçı bir saldırı olmadığı görüntüsü yaratmaya çalışıyor.
Şovenizm zehriyle kirletilen toplum
Kirli savaş süresince, dün de bugün de topluma sürekli Kürt düşmanlığı temelinde şovenizm enjekte ediliyor. Şovenizm zehriyle kirlenen toplum 6 aylık Miray bebeklerin, 70 yaşında Taybet anaların ölümüne bile sessiz kalıyor. 6 aylık bebeğe, 70 yaşında anaya “terörist” diyenlere inanmasa dahi ne ölümlere ne de yalanlara ses çıkarıyor.
Bu durum toplumun kirlenmesinin bir sonucudur. Kuşkusuz korktuğu için de ses çıkarmayanlar var, ama bu kahredici sessizlik esas olarak şovenizm zehriyle kirlenmekten besleniyor.
İşçilerin birliği, halkların kardeşliği, şovenizm zehrinin kirini temizler
Şovenizm zehrinin yarattığı kirlenmeye karşı işlevsel yegane formül, işçilerin birliği halkların kardeşliğidir.
Aynı işyerinde ekmeği için birlikte mücadele eden Kürt ve Türk işçi şovenizm zehrine istendiği kadar tabi tutulsun, kardeşliğini sarsmaz, yani kirlenmez.
Tekel direnişi bunun somut örneğini verdi. AKP’li Hayati Yazıcı Kürdistan’dan gelen Tekel işçilerini PKK’li “teröristler” olarak hedef göstermiş, fakat işçileri birbirine düşman edememişti. Birkaç gün sonra da tükürdüğünü yalayıp, özür diledi.
İşçi ve emekçilerin ulusal kimliklerine bakmaksızın sermayeye karşı birlikte mücadelesi, halkların kardeşliğini doğrudan getiriyor.
Irkçı cinayetler de mücadelede doğan kardeşleşmeyle engellenir.
H. Ortakçı