Yedi sağlık meslek derneği, erken ölümlere ilişkin başta kamu kurumları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini duyarlı olmaya ve harekete geçmeye çağırdı. Çağrıda "Bilimsel çalışmalardan biliyoruz ki doğru önlemler hayata geçirildiğinde intihar kaynaklı ölümlerin önemli bir kısmı önlenebiliyor" denildi.
Kişileri intihara sürükleyen sosyal, ekonomik, bireysel nedenlerin karmaşık bir örüntüye sahip olduğunun altını çizen dernekler, alınacak önlemlerin de kapsamlı ve çok katmanlı bir yaklaşımla oluşturulması gerektiğini belirterek şu önerileri sıraladı:
“*Öncelikle gerçek bir halk sağlığı sorunu olan genç intiharlarının ülkemizdeki gerçek boyutlarını, nedenlerini, zaman içindeki değişimini ortaya çıkaracak bilimsel çalışmaların yürütülmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
*Üniversiteler açıldıktan sonra ardışık intiharların görülmeye başlanması, önceliği üniversitelere vermek gerektiğini düşündürmektedir. Üniversitelerde halihazırdaki olanaklarla bile gençlere yönelik uygulanabilecek çok sayıda psiko-sosyal destek mekanizmaları oluşturulabilir.
*Tekrarlayan intihar girişimlerinin gerçekleştiği yerlerde ruhsal sorunlar/hastalıklar ve intiharla ilgili kısa bilgilendirici afişler, broşürler hazırlanmalı, toplu taşıma araçlarındaki ekranlarda bilgilendirici kamu spotları yer almalı, ruhsal yardım almanın önündeki engellere yönelik farkındalık oluşturulmalıdır. Ayrıca son dönemde gündemde sıklıkla yer alan metroda intihar girişimlerine yönelik güvenlik önlemlerini artırıcı uygulamalar (ray hattı ile platformlar arasına bariyerler konulması gibi) planlanmalıdır.
*Tıp öğrencileri ve genç hekim intiharlarındaki artış da dikkate alındığında, tüm hekimler ve tıp fakültelerinde eğitim almakta olan hekim adayları için başa çıkma mekanizmalarını güçlendirip, iyilik halini artırmaya yönelik eğitimler ve destek hizmetleri geliştirilmelidir.
*İntihar ölümlerini azaltmadaki etkileri kanıtlanmış önlemlerin uygulanması konusunda ilgili kurumlar ve toplum bilgilendirilmelidir. Öncelikle ruh sağlığını korumayı ve güçlendirmeyi hedefleyen planlamalar yapılmalıdır. Bu planlamalar içinde gençlerin nitelikli eğitim hakkından eşit şekilde faydalanacağı, barınma, beslenme gibi temel yaşam ihtiyaçlarının karşılanacağı, ekonomik ve sosyal olarak desteklenebileceği uygulamalar öncelenmelidir.
*Ülkemizde topluma yönelik birinci basamak ruh sağlığı hizmeti sunan Sağlık Bakanlığı il-ilçe müdürlüklerinde ve Sağlıklı Hayat Merkezleri'nde çalışmakta olan psikolog, çocuk gelişimi uzmanı ve sosyal hizmet uzmanlarının, il ve ilçe belediyeleri bünyesinde çalışan psikolojik danışma merkezlerinin bilinirliği artırılmalı, insanların bu birimlerdeki ruh sağlığı profesyonellerinden hizmet alabilecekleri duyurulmalıdır. Ayrıca bu birimler nicelik ve nitelik olarak güçlendirilmeli, sunulan hizmetlerin verimliliği ve etkinliği artırılmalıdır. Bu hizmetlerin duyurulmasında her türlü mecra (sosyal medya, kamu spotları, toplu taşıma araçlarındaki ekranlar vb.) etkin olarak kullanılmalıdır.
*Ruh sağlığını koruma ve geliştirme konusunda ülkemizde etkin olabilecek uygulamaların hangileri olduğunu belirlemeye yönelik topluma dayalı bilimsel çalışmaların akademik kurumlar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları işbirliğinde yapılması teşvik edilmeli, bu amaçla fonlar oluşturulmalıdır.”
Açıklamada imzası bulunan dernekler:
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), Türk Psikologları Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Toplum Ruh Sağlığını Geliştirme Derneği, Toplum Ruh Sağlığı Gönüllüleri Dayanışma Derneği ve İntiharı Önleme Derneği