Ruhsat Gaspına Karşı Koordinasyon, Ankara’da basın toplantısı düzenledi. İHD Genel Merkezi’nde yapılan toplantıya Koordinasyon içerisinde yer alan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) temsilcileri katıldı.
Ortak basın metnini okuyan ÇHD üyesi Buket Yılmaz, son yıllarda savunmayı hedef alan birçok saldırının Türkiye’de avukatlık mesleğinin niteliğine ve savunma hakkına ciddi hasarlar verdiğini belirtti. Yılmaz, savunma hakkının sindirilmeye çalışıldığı bu siyasi atmosferde stajını tamamlamış ve avukatlık ruhsatı almaya hak kazanmış avukat adaylarının ruhsatlarının Adalet Bakanlığı’nca gasp edilmeye çalışılmasını şaşırtıcı bulmadıklarını ifade etti.
Ruhsat gaspının tehdit mekanizmasına dönüştüğünü söyleyen Yılmaz şunları ifade etti:
“İktidarın savunmayı kendi himayesinde bulundurma hayalinin tezahürüdür. Saldırılar tam da bu sebeple savunmaya yöneltiliyor. Yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamadığı, yürütmenin genelgelerle baro seçimlerini ertelemeye çalıştığı, avukat adaylarının ruhsatlarının gasp edildiği günlerden geçiyoruz. Yeri geliyor hiçe sayılan kanunilik ilkesi, yeri geliyor genelgeyle yok sayılan normlar hiyerarşisi! Utanç vesikası haline gelen tüm bu kararların hedefindeki ise savunmanın ta kendisi.”
Yılmaz, süregelen teşkilatlı saldırılara rağmen ruhsat gaspına karşı ihlal edilen haklarını savunmaya ve mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerini vurguladı. Yılmaz, son olarak Baroları meslektaşlarıyla birlikte mücadele etmeye, hak örgütlerini bu gaspa karşı dayanışmaya ve tüm kamuoyunu ruhsat gasplarına karşı duyarlı olup, ses vermeye davet etti.
Açıklamanın ardından 2 yıl önce ruhsatı iptal edilen Avukat Barış Barışık söz aldı. İktidara karşı mücadele eden bütün kurum ve kuruluşların cezalandırıldığını söyleyen Barışık şunları belirtti:
“Biz de mücadele eden kişilerdik, hakkımızda davalar açıldı ve avukatlık hakkımız elimizden alınmak istendi. Bizi bastırmak, 'mesleğinizi yapamazsınız' diyerek ekonomik olarak ta bizi baskı altına almak istiyorlar. Kazandık ama çalışamıyoruz, ruhsat alamadığımız için başka işlerde de çalışmamız engelleniyor. Sosyal ölüme mahkum ediliyoruz. Bu savunmaya karşı bir saldırı fakat biz itaat etmeyeceğiz.”
Avukat Mehmet Refîk Atalay ise, ruhsatsız avukatlar sorununun giderek büyüdüğünü ve devlet güdümünde bir savunmanın oluşturulmak istendiğini ifade etti. Atalay, “Bu sadece ruhsatsızlık ile ilgili değil, farklı konularda da baskı kurulmak isteniyor. Mesleğin özünün yok edilmesine yönelik saldırılar elinde sonunda püskürtülecek” dedi.