Bir yağma ve talan rejimi kuran AKP-MHP koalisyonu, devletin neredeyse tüm kurumlarını “sarayın aparatı” olarak kullanıyor. Bu aparatlar içinde “yalan üretme makinesi” namıyla bilinen TÜİK öne çıksa da muhalif medyanın başında “Demoklesin kılıcı” gibi sallanan RTÜK de (Radyo Televizyon Üst Kurum) saray rejiminin pervasız tetikçilerinden biridir.
Saray beslemesi medyanın iğrenç yayınlarına ses çıkartmayan RTÜK, muhalif medyayı 7/24 takip ederek “suç” icat etmeye çalışıyor. Saraya biat etmeyen medyayı susturmak için erişim engeli, para cezası, hatta kapatmaya varan cezalar kesen RTÜK, rejimin en etkili tetikçisi olarak öne çıkıyor. Derinleşen ekonomik krizin çöküş noktasına vardığı, rejime destek verenlerin sayısının günden güne azaldığı günümüz koşullarında RTÜK’ün daha saldırgan olduğu görülüyor.
RTÜK’ün şefleri bu hizmetlerinin karşılığı olarak yağma düzeninden kendilerine düşen payı fazlasıyla alıyor. Mevzu şeflerin üç-beş maaşa bağlanmalarından ibaret de değil. Devlet kaynaklarından finanse edilen lüks düşkünlüğünün bu kuruma da hakim olduğu görülüyor.
Saraydan alta doğru rejimin tüm kurumları lüks araçlar kiralama konusunda adeta yarış içindeler. Halkı soyarak topladıkları paraları lüks için pervasızca savuran kurumlardan biri olan RTÜK’ün de araç kiralama için 7,4 milyon TL harcadığı açıklandı. Birgün’den Mustafa Bildirici’nin RTÜK kaynaklarına dayandığı haberde, 27 lüks aracın kiralandığı belirtildi.
Sahibi AKP’li olan Kaya Seyahat Turizm isimli şirketle 7 milyon 446 bin 374 TL’lik anlaşma yapan RTÜK şeflerinin kiraladıkları araçlardan yedisinin 4 X 4 arazi aracı olduğu belirtildi. Şeflerin, araçların hepsinin en az 2019 model olmasını talep ettikleri, araçlardan 13’ünün ise şoförlü şekilde teslim edileceği ifade edildi. Anlaşmaya göre RTÜK şefleri bu lüks araçları 18 ay boyunca kullanacaklar.
Saraydan başlayarak düzenin bütün kurumlarına yayılan lüks ve şatafat düşkünlüğü, rejimdeki çürüme ve kokuşmanın vardığı boyutu da gözler önüne seriyor.