Balıkesir’deki Kepsut Hapishanesi’nde adli hükümlü Ulaş Yurdakul'un failleri arasında bulunan İbrahim Armağan adlı mahkumun cinayet itirafı soruşturma dosyasına kondu. Gardiyanların ve polisin de karıştığı öne sürülen cinayetin ardından 1 yıl geçmesine rağmen henüz dava açılmadı.
Ulaş Yurdakul, 14 Nisan 2016'da başgardiyanın tercihiyle, N.Ş. isimli adli tutuklunun sorumlusu olduğu C-3 koğuşuna yerleştirilmişti. Sistematik darp, işkence ve hakaretlere maruz kalan Yurdakul, yılbaşı gecesi uğradığı saldırının ardından 1 Ocak 2017’de hayatını kaybetmişti.
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, o gece koğuşta bulunan Emre Ersoy ifadesinde, Nihat Şen ile Mehmet Alkan, İbrahim Armağan, Recep Okumuş, Serkan Evran, Bülent Kocaman, İdris Çakmak ve Murat Sevim’in saat 01.00 sıralarında Yurdakul’u dövmeye başladığını belirterek, “Yılbaşı gecesi uzun süre Ulaş’ı dövdüler. Saat 04.00’e kadar dövmeye devam ettiler. Saat 04.00’te dövmeyi bırakıp yatağına yatırdılar” dedi. Sabah 10.00’da Ulaş Yurdakul’u yatağını ıslatmış halde bulduklarını belirten Ersoy, “İdris Çakmak, Ulaş’ı banyoda yıkamaya başladı. Bu sırada Nihat Şen çekpasla Ulaş’a vurdu. Tekrar odaya getirdiler, yine dövme sesleri duydum” dedi. Ulaş Yurdakul, yediği dayakların ardından saat 13.00 sıralarında rahatsızlanıyor ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybediyor.
“Polisle birlikte öldürdük” itirafı
Ulaş Yurdakul’un ölümünden sonra keşif için gelen heyeti, lince katılan koğuş temsilcisi Nihat Şen gezdirip bilgilendirdi. Cinayeti linççilerden Serkan Evran üstlendi. Soruşturma devam ederken İbrahim Armağan’ın 3 Ocak 2017 tarihinde annesiyle yaptığı telefon görüşmesinin kaydı dosyaya girdi.
Bu görüşmesinde Armağan, linci annesine şöyle itiraf etti:
“Armağan: Buradan bir tane de ölü çıktı, Allah razı olsun. Anne: Kimlerden? Armağan: Batmanlı (küfrediyor) biri öldü gitti. (Yine küfrediyor) teröristi... Anne: Polis ne yapıyor? Armağan: (Küfrediyor) O da paket, o da var olayın içinde. Sekiz kişi varız. Serkan abi “Ben yaptım” diyor. Serkan abim, Allah razı olsun, alıyor üstüne. Bakalım... Serkan abi yırttıracak bizi de biraz uğraştıracak bizi. Anne: Olsun bakalım, sağlık olsun ama karışmayaydınız iyiydi oğlum be... Armağan: Ya askere git, askere git dedin. Millet dağda öldüremiyor teröristi, biz burda öldürdük işte, daha ne istiyon. Anne: Yani... Armağan: Allahın teröristi.”
Gardiyanlar hakkında, iddialara rağmen takipsizlik
Koğuşun kamera kayıtlarına göre 1 Ocak 2017 Pazar sabahı Ulaş Yurdakul’a Nihat Şen tarafından tekme, Serkan Evran tarafından da tokat atıldığı ana ilişkin görüntüler de dosyaya girdi. Linç sonrası ifadesi alınan mahkûmlardan Mehmet Alkan, Yurkadul’un dövüldüğünden infaz koruma memurlarının haberdar olduğunu iddia ederek, “Bir buçuk hafta önce Ulaş’ın gözü mosmor olmuştu. Akşam sayımında Ulaş’ı gören memurlar ‘Makyajın çok güzel olmuş’ dedi” diye ifade verdi.
Özcan Kanar da “İdare iki defa sayım için koğuşa giriyordu. Ulaş’ın sürekli dayak yediği yüzünden gözünden belli oluyordu. Sayıma gelen memurların Ulaş’ın görüntüsünden dövülmüş olduğunu anlamaları gerekirdi” dedi. Nihat Şen’in adamlarından olduğu ileri sürülen Murat Sevim de infaz koruma memurlarını suçlayarak şunları söyledi: “Şen memurlara ‘Bunları dövmezsen bunlar akıllanmaz. Yine altına yaptı. Akşam yine Ulaş’ı döveceğim’ dedi. Memur da ‘En azından yüzüne vurmayın, belli olmasın’ dedi.”
Mahkûmların ifadelerinde, Yurdakul’un dokuz aydır dövüldüğü bilinmesine rağmen engel olmayan infaz koruma memurları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Linççiler hakkında soruşturma bir yıldır sürerken henüz bir dava açılmadı.