Partizan ve Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri, son dönemde yaşanan sürgün sevk saldırılarına ve tek tip hazırlıklarına karşı basın toplantısı gerçekleştirdi.
İHD İstanbul Şubesi'nde gerçekleştirilen basın toplantısında okunan basın açıklaması hapishanelerde artan baskı ve saldırıların teşhir edilmesiyle başladı.
OHAL ve KHK düzeni ile devletin kendi yasalarını dahi bir tarafa bıraktığı ifade edilerek uygulanan yasakların da bu keyfiyetle hapishaneden hapishaneye farklılıklar teşkil ettiği belirtildi.
Birçok hak gibi tutsakların sağlık haklarının da gasp edildiği belirtilerin açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
“Elazığ’da kimlik dayatması ile başlayan süreç tutsakların direnişi ile devam etmektedir. Kimlik almadıkları için onlarca kadın ve 9 erkek tutsak 4 aya yakın süredir hiçbir hakkını kullanamamıştı ve deyim yerindeyse hiçbir gerekçeyle koğuşlarından çıkarılmamıştı. Kadınlar cephesinden direniş kazanımla sonuçlansa da Elazığ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde 9 erkek yoldaşın direnişi devam ediyor. T tipinde direnişin kazanımla sonuçlanmasının ardından ismini ve sayısını netleştiremediğimiz çoğunu kadınların oluşturduğu onlarca tutsak sürgün edildi. Osmaniye, Kırıkkale, Amasya, Trabzon, Tarsus Elazığ 1 ve 2 nolu F tipi hapishanelerde hiçbir devrimci yayın verilmiyor. Birçoğunda kitap dahi verilmediği gerçekliği ile karşı karşıyayız.”
Hapishanelerdeki saldırıların son ayağını tek tip elbise saldırısının oluşturulduğu söylenerek bu saldırının esasında toplumu tek tipleştirmeyi amaçladığına dikkat çekildi.
12 Eylül faşist darbesinin ardından da hayata geçirilen bu saldırıya direnişle yanıt verildiği hatırlatılarak bugün de saldırıyı parçalamak için mücadelenin büyütüleceği ifade edildi.
Açıklamanın ardından sürgün edilen tutsaklarla görüşen Av. Gül Altay söz alarak yaşananları anlattı. Elazığ Hapishanesi'nden iki hafta önce 35 tutsağın sürgün edildiğini ve bu tutsakların gece yarısı baskınıyla hücrelerinden götürüldüğünü aktaran Altay, çıplak arama ve darp işkencesiyle karşılaşan tutsakların eşyalarının da kendilerine verilmediğini anlattı.
Tutsakların kendilerine yapılan kimlik dayatmasını kabul etmedikleri için bu saldırıyla karşılaştıklarını belirterek hücrelere kapatılan tutsakların günde 3 kez askeri nizamda tekmil dayatmasıyla karşılaştıklarını ve buna karşı çıktıkları için saldırıya uğradıklarını belirtti.
Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nde de tutsakların 5 aydır kitap ve yayın almalarının engellendiğini söyleyen Altay, bu saldırılar karşısında tutsakların yanında olmanın önemine değindi.
Ali Gülmez’in annesi Gülmez Ana da oğlunun sürekli sürgün edilmesine tepki göstererek “Ama onlar ne yapsa da devrimciler yılmaz, mücadele eder” dedi.
Oğlunun mektuplarını postaya vermeyen hapishane yönetiminin “yazısı okunmuyor” gerekçesini öne sürdüğünü anlatan Gülmez Ana, oğlunun tutulduğu Bolu'da da 3 aydır gazetelerin tutsaklara verilmediğini belirtti.
Oğlunun birçok eşyasının yanı sıra dereceli gözlüğünü dahi hala alamadığını söyledi.
Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri adına yapılan konuşmada da artan saldırılar ve gerici iktidarın tek tip örneği olarak işkence merkezi olan Guantanamo hapishanesini işaret etmesini teşhir ederek
“Cezaevlerini teslim almak sokağı teslim almaktır. Ama bu dayatmalara teslim olunmayacak” dedi.
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu adına söz alan Mehmet Acettin de İHD'ye yapılan başvurular ışığında yaşanan hak gaspları ve saldırılara değindikten sonra basın toplantısı sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul