Paramaz ve yoldaşları anıldı

Nor Zartonk, 14-15 Haziran 1915’te idam edilerek katledilen Paramaz ve 20 Ermeni devrimciyi andı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 15 Haziran 2015
  • 18:01

Nor Zartonk, Ermeni Soykırımı’nın başlangıç tarihi olarak kabul edilen Ermeni aydınlarının sürgün edilmesine ve Ermeni halkına uygulanan zulme direnen 20 Ermeni devrimcinin katledilişlerinin 100. yıldönümünde anma yaptı. Edirnekapı Ermeni Mezarlığı’nda yapılan anma etkinliğinde Madteos Sarkisyan’ın (Paramaz) da aralarında bulunduğu 20 Ermeni devrimcinin resimleri ve Ermenice ve Türkçe olarak “Siz sadece bizim bedenimizi yok edebilirsiniz, fikirlerimizi ise asla!” yazılı dövizler taşındı.

Mezarlık içerisinde yapılan kısa bir yürüyüşün ardından 20’ler için saygı duruşunda bulunuldu ve Anuş Asaduroğlu, Bahan Tekyan ve Nişan Beşiktaşlıyan’ın 20’ler ve Paramaz anısına yazdığı şiirleri okudu. Nor Zartonk adına yapılan açılış konuşmasında 20’ler, 15-16 Haziran 1970’te ayağa kalan işçiler ve Manuşyan ve Şaumyan gibi önde gelen Ermeni devrimcilerin şahsında sosyalizm mücadelesinde düşenler anıldı. Nor Zartonk adına Ermenice basın açıklamasını Kamer Köseyan, Türkçe açıklamayı ise Sayat Tekir okudu.

Tekir, 24 Nisan 1915’te 200’ü aşkın Ermeni aydınının İstanbul’da sürgün edilmeleriyle başlayan Ermeni Soykırımı’nı hatırlatarak “Sürgünlerin yanı sıra, bu dönemde tutuklananlar arasında, devletin Ermenilere uyguladığı zulüm politikalarına direnenler, 20 Ermeni devrimci, Madteos Sarkisyan (Paramaz) ve yoldaşları da vardı” dedi.

Tekir, 20 Ermeni devrimcinin 10 Mayıs 1915’te apar topar çıkarıldıkları mahkemede “devletin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemler yapmakla” suçlandığını ve ‘tehcir’ kanununun çıktığı gün ölüme mahkum edildiğini belirtti.

 

“Topraklarımızın devrimci tarihinin özneleridir”

Tekir, daha sonra şunları söyledi:

“14-15 Haziran’da Beyazıt Meydanı’nda asılarak katledilen, topraklarımızın ilk sosyalist önderlerinden olan Paramaz ve yoldaşları; yiğitçe mücadeleleri, cesaret ve kararlılıklarıyla yalnızca Ermenilerin değil topraklarımızın devrimci tarihinin özneleridir.”

Açıklamasının devamında Türkiye devrimcilerine de eleştiri yönelten Tekir, devletin kara propagandalarından etkilenen devrimcilerin “bu etkiden sıyrılmak, Ermenilerin sesini duymak için neredeyse Hrant Dink’in öldürülmesini beklediğini” söyledi. Tekir, devletin ise Paramaz ve yoldaşlarını yargıladığı gibi Hrant Dink’i TCK’nın 301 maddesinden yargıladığını ve ölüme mahkum ettiğini kaydetti. Sevag Balıkçı ve Maritsa Küçük cinayetlerini hatırlatan Tekir, “Ermeni kültür miraslarına yönelik saldırılar sürmekte ve bugün hala Kamp Armen’in yıkılmasına karşı mücadeleye devam etmekteyiz” ifadelerini kullandı.

 

Eleştiri ve “omuz omuza mücadele” çağrısı

Tekir, daha sonra şunları söyledi:

“Soykırım sadece 1 milyonu aşkın Ermeni’nin katli değil, bu topraklardaki kültürel ve entellektüel mirasın yok edilmesi, sosyalizmin köklerinin zarar görmesidir. Şimdi geç kalmış bir görev olarak tüm devrimcilere düşen; yaşadığımız coğrafyanın tarihini unutmamak ve birlikte yaşadığımız cehennemi, cennete çevirmek için omuz omuza mücadele etmektir. Sosyalist hareketin geçmişiyle yüzleşmesi, halkların birlikte mücadelesinde mesafe alınmasını sağlayacaktır.

’Yoldaşlar, yiğitçe, başımız dik gideceğiz ölüme’ diye arkadaşlarına seslenen Paramaz kadar cesur, ‘Biz, yirmileri asıyorsunuz, ama arkamızdan yirmi binler gelecek!’ diyen Doktor Benne kadar kararlı olmalıyız! 20’lerin zulme direnen devrimci mücadeleleri karşısında saygıyla eğiliyoruz. Anıları mücadelemizde yaşayacak!”

Basın açıklamasının ardından anma etkinliği sona erdirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul