Eğitim Sen Gebze Şubesi, Kocaeli Körfez’de iş cinayetinde yaşamını yitiren çocuk işçi Ömer Girgin ve çocuk işçi ölümleriyle ilgili açıklama yaptı.
Okuması gerekirken çalışmak zorunda olan yoksul çocuklarının, işçi ölümlerinin arasında önemli bir sayı tuttuğunun belirtildiği açıklamada çocuk işçiliğin derhal yakalanması gerektiği vurgulandı.
Eğitim Sen Gebze Şube Başkanı Doç. Dr. Savaş Karabulut tarafından yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:
‘’Eğitim Kurumlarında eğitim ve öğrenim almak yerine, yoksul olduğu için çalıştırılmak zorunda bırakılan çocuklarımız iş cinayetlerine kurban edilmeye devam ediyor!
Eğitim Kurumlarında nitelikli, bilimsel eğitim görmesi gereken bir çocuğumuz daha, en temel Anayasal hakkı olan Eğitim ve Öğrenim hakkı yerine getirilmediğinden, yani anayasal hakkı korunmadığından, iş cinayeti sonucunda hayatını kaybetmesinin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. 5510 sayılı Kanunda açıkça belirtildiği üzere işyerinde meydana gelen her kaza iş kazası olup, çocuk işçi Ömer Girgin ise bu kazanın son çocuk işçi kurbanı olmuştur."
Ömer Girgin’in öldürülmesi üzerine açıklamada şunlar ifade edildi:
“Girgin, Kocaeli Körfez ilçesinde işyerinde sobayı yakmak için dökülen tinerin parlaması sonucu ağır yaralanmış ve 11 gün süren tedavisinde yaşama tutunamayarak, hayatını kaybetmiştir. Siyasi iktidarların görmezden geldiği ve sermayenin kar hırsı ve almadığı işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri nedeniyle ucuz işgücü olarak sömürdüğü çocuk işçi Ömer Girgin okulda eğitim alması ve bahçesinde top oynaması gerekirken, eline verilmemesi gereken veya yapmaması gereken bir iş yaptırılarak, ölüme gönderilmiştir. Elinde tiner değil; kalem, defter ve kitap olması gereken ve bahçesinde top oynaması gereken bu çocuğumuzu kim yakmıştır?. Anayasayı işletmeyenler mi?, patronu mu? Yoksa, her sene en az 60 çocuğu katleden yeni liberal politikaları daha sert uygulamaya yemin eden sermaye düzeni mi?”
Açıklamada son olarak şunlar vurgulandı:
“Biz, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu Eğitim Sen Gebze Şube Yürütme Kurulu olarak; çocuklarımız ve gençlerimizin en temel Anayasal hakkı olan okullarında eğitim ve öğrenim görerek, bahçelerinde top oynayıp, koşturarak hayata rengârenk bakmalarını istiyoruz. Anayasal hakkı çiğnenen, yoksul oldukları için çalışmak zorunda bırakılan ve alınmayan önlemlerden dolayı hayatını kaybeden çocuklarımızın olmasını asla kabul etmiyoruz. 2018 yılı ‘çocuk işçilikle mücadele yılı’ ilan edilmiş ancak mücadele sadece kâğıtlara yazılıp, arşive kaldırılan bir belge olmaktan ileriye gidememiştir. Çocuk işçilik derhal yasaklanmalı, çocuklarımızın temel anayasal hakları korunmalı, demokratik hakları güvence altına alınarak, ölüme değil, yaşama tutunmaları sağlanmalıdır.’’