Nükleer Karşıtı Platform (NKP), Çernobil faciasının 32. yıldönümü dolayısıyla, Sinop’ta yapılmak istenen santrali protesto mitinginin yasaklanmasını ve nükleer karşıtlarının Sinop’a gidişinin engellenmesini bugün yaptığı eylemlerle protesto etti.
İstanbul
Beşiktaş Kartal heykeli önünde toplanılan eylemde “Nükleere inat yaşasın hayat!”, “Türkiye nükleere hayır de!” sloganları atıldı. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Akçelik’in konuşmasıyla başlayan eylemde, basın açıklamasını NKP Sözcüsü Fatoş Sezer okudu.
Sinop’ta yapacakları miting ve panelin “provokasyon ve güvenlik” bahanesiyle yasaklanmasına değinerek söze başlayan Sezer, “İçişleri Bakanlığı’nın, Sinop’ta 13 yıldan beri yapılan ‘Sinop Nükleer santral istemiyor’ mitingine yönelik yasaklama kararı kabul edilebilir değildir” dedi. Benzer baskı ve engellemelerin Akkuyu’daki santralin hukuki sürecinde ÇED raporunun sonuçlarına karşı sürdüğünü dile getiren Sezer, “Bu yüzden, Türkiye’yi nükleer karanlığa mahkum etmek isteyenlere karşı sesimizi her zamankinden daha gür çıkartmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
Çernobil faciasının sonuçlarının hâlâ yaşanmaya devam ettiğine değinilerek devam eden açıklama, “Akkuyu’da, Sinop’ta ve İğneada’da nükleer güç santrallarına izin vermeyeceğiz!” vurgusuyla noktalandı.
Açıklamanın ardından söz alan CHP milletvekili Mahmut Tanal, nükleere karşı bilgilendirme toplantısının engellenmesine değinerek halkın bilgi sahibi olmasından AKP iktidarının duyduğu korkuya dikkat çekti. NKP üyesi Özgür Gürbüz de nükleer konusundaki yanlış bilgileri ifşa ettiği konuşmasında, “Türkiye'nin nükleerden gelecek bir enerjiye ihtiyacı yok bu bilgi tamamen yanlış. Ayrıca dünyada nükleer enerji santrallerinin artış gösterdiği bilgisi de yalan. Norveç, Belçika gibi ülkeler ya nükleere hiç gitmedi ya da çıkış kararı aldı. En çok örnek verilen Almanya dahi 2020'ye kadar tüm santrallerini kapatıyor” ifadelerini kullandı.
Kadıköy’de de Süreyya Operası önünde toplanan nükleer karşıtları, basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında, devletin Sinop’taki yasaklarının, nükleer konusundaki tutumunu gösterdiğine değinilerek, daha önce de ÇED bilgilendirme toplantısını protesto etmek isteyenlerin darp ve gözaltı saldırısıyla karşılaştığı hatırlatıldı. Sinop ve Mersin’de nükleer karşıtı eylemlerin baskı ve yasaklara hedef olmasına tepki gösterilen açıklamada “Nükleer santraller sadece bu bölgede yaşayanların sorunu değildir. Sinop, Mersin ve İğneada'da yapımına başlanan ve başlanacak nükleer santraller hepimizi, çocuklarımızı, toprağı, havayı, suyu yani tüm eko sistemi ilgilendiriyor” vurgusu yapıldı. Açıklama, nükleere ve doğa talanına izin verilmeyeceği vurgusuyla noktalandı.
Sinop
Devletin baskı ve yasaklarına karşın NKP’nin çağrısıyla Sinoplular Şehir Kulübü önünde bugün bir araya gelindi. Yasakların nükleere karşı mücadeleye engel olamayacağı vurgulanan eylemde basın açıklamasını NKP Sözcüsü Kayhan Konukçu okudu.
Nükleer karşıtı eylem ve etkinliklere yönelik yasak ve saldırıların hatırlatıldığı açıklamada, Sinop’ta yapılmak istenen santralin yol açağı sonuçlar anlatıldı. Radyoaktif atık sorununun dünya genelinde çözülemediği hatırlatılan açıklamada, Sinop’ta da Karadeniz’in talana uğrayacağı, balık üretiminin felç edileceği, bölgedeki emekçilerin zarar göreceği belirtildi. Açıklama, santralin elektrik ve su tüketiminin yaratacağı sorunlara da değinilerek şu vurgularla noktalandı:
“Türkiye'nin pahalı, riskli, kirli ve dışa bağımlılığımızı artıracak nükleer santrallere ihtiyacı yoktur. Mücadelemiz, Nükleer Güç Santralleri projeleri tozlu raflara değil, tarihin çöp sepetine atılıncaya kadar sürecektir. Hangi koşulda olursa olsun, ne Sinop'ta ne Akkuyu'da ne de Türkiye'nin bir başka yerinde nükleer santral yaptırmayacağız.”
Mersin
NKP üyeleri Mersin’de de eylem yaparak nükleer santralleri protesto etti. Gülnar ilçesi sınırlarındaki Gökbelen Yaylası’nda düzenlenen 1. Yörük Çalıştayı etkinlik alanında “Akkuyu Fukuşima olmasın” yazılı pankart açan NKP üyeleri nükleere karşı mücadelelerinin engellenemeyeceğini vurguladı. “Nükleere inat yaşasın hayat!” sloganının atıldığı eylemde, “nükleer atıkların yüz yıllarca halkların başına bela olacağı” vurgusu yapıldı.