Mutlular diyarının mutsuzları...

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 15 Ekim 2013
  • 09:27

Şöyle diyor bay Mustafa Mutlu röportajında:

''O dönemde Güneydoğu'da ağırlıklı olarak yaşayan Kürt insanların, kanallarını izleyebilmek için evlerinin damına, ineklerini satarak, anten yerleştirdiklerini kabul ediyor muyuz? Ege'de de bu vardı, ama örneğin ATV iyi çekmiyor diye yapıyorlardı, ama karasal yayın da tercih edilebiliyorlardı. Güneydoğu'da PKK'nın yayınlarını izleyebilmek için çanak büyük rağbet gördü. Ve bu çanakları kurduğunuz zaman, belli frekanslardan hard core porno yayını yapılıyor, 24 saat. Birlikteyken Kürtçe duymak, Kürtçe haber almak, PKK'daki kızlarından oğlanlarından haber almak için bu kanalları izliyorlardı. Ama yalnız kaldıklarında çocuğundan dedesine bunu izliyorlardı''

Ve devam ediyor, Maddi bir kanıt var mı? diye sorulduğunda

''Var, seks shop satışlarına baktığınızda, çanak öncesi ve sonrası arasında Güneydoğu'dan siparişlerin patlama yaptığını görüyorsunuz. Vibratörlerin, şişme kadınların, eskiden Konya diye bilinirdi, Güneydoğu'da patlama yaptığını görüyorsunuz. Çünkü bu ürünlerin reklamlarını sabahtan akşama o kanallarda görüyorlar. Bu bir gerçek. Candaş bu yüzden Posta'da linç edildi. Ama bir toplumsal gerçeğin altını çizmek gazetecinin işidir. Ben orada "Kürt toplumu ensestte aldı başını gidiyor" demiyorum. Orada tamamen bilimsel bir saptamada bulunuyorum''

Saptama bilmsel olunca akan sular duruyor ne de olsa. Duralım öyleyse madem saptamış! Sadece saptamamış bilimsel miş de.

Oysa bilimin en temel özelliği tartışılabilir olması. O halde tartışalım biz de. Hem duralım hem tartışalım... Ya da durmadan tartışalım...

Anadili yasak olan, dizilerde konuştukları kırık türkçeleriyle alay edilen, kuyrukları var denilen, düne kadar adı bile söylenmeyen bir halkı yine ve yine tartışalım bir kez daha ve daha.

Neden hep Kürrleri konuşuyoruz da başka halkları konuşmuyoruz, bunu da konuşalım bir ara.

Hoş! Mustafa Mutlu bunu da söylüyor bir ara aslında. Diğer yerlerde de var ama böyle şeyler ama diyor, münferit olduğunu ima ediyor. Kürt'e gelince genel, kendine gelince münferit.

Aa! ne ilginç devlet de hep böyle demez miydi.

Münferitler cumhuriyeti olduk olacaktık bir ara hatırlarsanız.

Oysa doluydu haberler mesela 6 askerin Bingöl'de nasıl tecavüz ettiğini genceceik bir kıza. Pozantı Cezaevinde daha dündü Kürt olduğu için tecavüz edilen çocukların haberi.

Hatırlamıyormusunuz Bay Mutlu?

Google'lasanız tecavüz haberlerini memleketin heryerinden karşılaşabilirsiniz oysa. Elbette ancak yazılabilneleri bulursunuz. Ya yazılmayanlar, söylenmeyenler?

Memleketin hemen her şehrinden gelmiyor muydu tecavüz haberleri.

Pippa Bacca'yı ne çabuk unuttuk.

Devrimci kadınlara cezaevlerinde işkence de tecavüz neredeyse rutin değil miydi bir ara, unuttunuz mu? Gezi'de Mücella Yapıcıya ve genç kadınlara çıplak aramayı, elle, sözle yapılan tacizleri unuttunuz mu?

Kendine münferit, Kürde gelince Genel.

Tecavüz edilene söyleyiniz ''münferit'' diye bay Mutlu. Tecavüze uğradın ama senin ki münferit, rahat ol!.

Kimdi, ben daha 6 yaşımdayken elinden son anda kurtulduğum adam? Hiç aklıma gelmemişti milliyetini düşünmek.

Münferit olsa rahatlar mıydım?

 

Mutlular ülkesiyiz!

Çanak anteni bilmem ama internet var artık ve çanaklara değil, internet bağlantısı olanlara bakınız öyleyse.Her eve girip çıkınız bir hafiye gibi. Ya da şu daha kolay olacaktır, tecavüz haberleri yazıp, basınız arama tuşuna.

ve Google'layınız ençok aratılan kelime hangisiymiş memleketimde?

Münferit miymiş yoksa genel miymiş?

Seks'in turizmi varmış Tayland'da, çocukların kullanıldığı. Havaalanlarına gidiniz öyleyse, kim gidiyormuş oralara. Hafiyeliğinize devam ediniz, Kürt'ün çanak antenine baktığınız gibi...Kafanız yukarda bakarken çanaklara, az daha kaldırıp başınızı bakınız bir de uçaklara...

Taksim'in ortasında toplu yılbaşı tacizlerinde ayırt etmişsiniz Kürt olanı, bravo! Ne gözmüş ama sizinkisi...

Unutmuşsunuz söylemeyi, biz faturaları öderken Kürtler kaçak elektirik kullanıyor diye, çanak antenlerinin bağlı olduğu televizyonlar bizim elektiriğimizle çalışıyor diye. Çıkartınız, işkencelerde vucudumuza verilen elektriğin faturasını öyleyse...

Devlet örerken Suriye sınırına duvarları, siz ondan atik davranıp örmüşsünüz çoktan duvarları...

Haberlerde veriliyordu bir ara çocuk taciz ve tecavüz haberleri sıkça. Ne olduysa düştü son bir kaç senedir!Azaldığından mı yoksa başka birşeyden mi? Ama erkek çocuklara daha çok tecavüz ediliyoruş bilinenin aksine. Böyle okumuştum, ve elbette kötülük genelde yakından geliyormuş. Kimbilir erkek çocuk söylerse inanmaz kimse diye düşünüyorlar belki de.

Sırf karşıtlık üzerinden ittifaklar kurunca böyle oluyor Bay Mutlu'da yu da koyuveriyorsunuz işte yanıbaşınıza.Oysa karşıtlık geçici kendi olmak, kalıcıdır.
Kendini bilmek en büyük mesele.

Kemal Bozkurt – Radikal Blog / 15.10.13