Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe’nin katledilmesinin 28. yılında İHD İstanbul Şubesi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu açıklama yaptı.
İHD’nin Göktepe’nin katledilmesini özgür basına bir saldırı olarak anlatılan açıklamasında yargı sürecine dair şu ifadeler yer aldı:
“Açılan dava 3 yıl boyunca İstanbul’dan Aydın’a, oradan Afyon’a sürüldükten sonra, yoğun ve ısrarlı bir çaba neticesinde, Metin’in ölümüne neden olan 6 polis memuru hakkında sadece "kastı aşmak suretiyle adam öldürme" suçundan ceza verildi ve üstüne bir de iyi hal indirimi yapılarak katiller açıkça korundu.
Biliyoruz ki; Metin Göktepe işkence edilerek, kasten öldürüldü, yargı katilleri korudu, gerek ulusal gerek uluslararası hukukta mutlak yasak olarak düzenlenmiş bulunan işkenceye iyi hal indirimi uyguladı. Adalet gerçekleşmedi.
İnsan hakları savunucuları olarak, aramızdan ayrılışının 28. Yılında Metin Göktepe’yi ve yaşananları unutmadık, katillerini biliyoruz ve adalet gerçekleşinceye kadar olayın takipçisiyiz.”
TGC: Metin Göktepe’yi sevgi ve saygıyla anıyoruz
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu açıklamasında şunlar ifade edildi:
“Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe hak odaklı haberciliğin sembol isimlerinden biriydi.1996’da haber peşinde koşarken gözaltına alındı. 8 Ocak 1996’da Emniyet Müdürlüğü Göktepe’nin gözaltındayken duvardan düşüp öldüğünü açıkladı. Ancak gazeteci meslek örgütleri ısrarlı bir çaba sonunda Göktepe’nin polisler tarafından dövülerek öldürüldüğünü ortaya çıkardılar. Bu sonucun alınmasında dönemin TGC Başkanı Nail Güreli’nin ve Göktepe’nin haberci arkadaşlarının inatçı takipleri son derece etkili oldu.
Aydın’da başlayıp Afyon’da devam eden yargılamalar sonucu işkenceye karışan polisler hüküm giydi.
Ne yazık ki, bugün de gazeteciler bazı siyasetçiler ve güç odakları tarafından hedef gösteriliyor. Sözlü ve fiziksel şiddete uğruyor, haksız yere gözaltına alınıp tutuklanıyor.
Gazetecilere saldıranlar cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Gazetecilerin önce basın kartları iptal ediliyor, sonra cezaevine konuluyor, sonra da ‘cezaevinde basın kartı olan gazeteci yok’ deniliyor. Evrensel etik ilkeler çerçevesinde mesleğini yapan her gazeteci baskıyla, işsizlikle tehdit ediliyor.
Ama tüm bunlar biz gazetecileri yıldırmıyor, gerçeğin karartılmadan, yeniden tasarlamadan yurttaşlara iletilmesi için çalışmayı sürdüreceğiz.
Metin Göktepe’yi sevgi ve saygıyla anıyoruz. Onu hiç unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü engelleyenlerin dikkatine bir kez daha sunuyoruz.”