Urfa Barosu Mehmet Aslan’ın öldürülmesinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor yayınladı. Urfa'nın Haliliye ilçesinde 9 Mart tarihinde Mehmet Aslan'ın aracı polisler tarafından durdurulmuş ve 2 polis yaralanmış, hastaneye kaldırılan polisler yaşamını yitirmişti. Kaçan Mehmet Aslan’ın yakalanması için Urfa-Mardin karayolu üzerinde bulunan Kaynaklı Mahallesi’ne olaydan bir gün sonra özel hareket polisleri tarafından düzenlenen operasyonda Aslan yaşamını yitirdi.
Aslan'ın ölüm haberi, "Menfezde saklanan zanlı çatışmada öldürüldü" başlığıyla basına servis edildi. Aslan’ın annesi, babası ve eşinin “Mehmet Aslan’ın sağ ele geçirildiği sonrasında işkence ile infaz edildiği” iddiasıyla yaptığı başvuru üzerine Urfa Barosu rapor hazırladı. Aslan’ın kardeşi, abisi ve babasıyla yapılan görüşmelere yer verilen raporda gözlem ve tespitler şu şekilde sıralandı:
“Mehmet Aslan yönünden; Her ne kadar 10 Mart 2022 tarihinde Mehmet Aslan’ın çatışmada ölü olarak ele geçirildiği açıklanmışsa da gerek şahsın üzerinde gerekse olay yerinde kendisine ait herhangi bir silahın bulunmamış olması, sosyal medyaya yansıyan görüntülerden ve otopsi raporunda anlaşılacağı üzere yaralanmaların hayati organlarda olmaması, ölümcül olmayan noktalardan yaralanmış olması ve kan kaybına bağlı olarak ölmüş olması, Kişinin yerde yattığı ve kendisinin darp edildiğine dair görüntü ile yine sosyal medyada paylaşılan diğer görüntüler ve otopsi raporu birlikte değerlendirildiğine bir çatışma olmadan yaralı bir şekilde ele geçirilmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu, darp edildiği ve herhangi bir şekilde bir tıbbi müdahalede bulunulmadığı bu yönüyle kötü muamele ve işkence sonucu yaşam hakkının ihlal edildiği tespit edilmiştir.”
Sistematik işkence
Yapılan görüşmeler, aile beyanları, raporlar, fotoğraflar ve videoları inceleyen Urfa Barosu şu değerlendirmede bulundu:
“Şüphelinin yakalandığı andan itibaren sistematik bir şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı, yaşam hakkının korunmasına yönelik herhangi bir tıbbi müdahalede bulunulmadığını doğrulanmaktadır”
“Sorumluları etkin soruşturma için göreve çağırıyoruz”
Raporda sonuç ve öneriler şöyle sıralandı:
“* İşkence iddialarıyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığının derhal mağdurlardan ayrıntılı bir beyan alması, çatışmada ölü ele geçirildiği iddia edilen Mehmet Aslan’ın öldürülmesi ile ilgili olarak yaşam hakkı ve işkence açısından etkili bir soruşturma sürecinin başlatması, bu yönde başlatılan bir soruşturma var ise kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılması gerekmektedir.
* Aile bireylerine yönelik tehdit, kötü muamele, işkence, konut dokunulmazlığı iddiaları ile 12 yaşındaki çocuğun canlı kalkan olarak kullanılması ile ilgili olarak kolluk tarafından yapılan işlemlerin adli işlem olması nedeniyle herhangi bir soruşturma izni gerekmeden doğrudan soruşturma başlatılmalıdır.
* Aile bireylerinin beyanları dikkate alınarak işkence yapan, işkenceye tanıklık etmesine rağmen bu suçu bildirmeyen kolluk görevlileri hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmalı ve soruşturma süresince bu kişiler açığa alınmalıdır.
* Ev aramalarında yapılan işkence, kötü muamele, mala zarar verme durumlarının tespit edilebilmesi açısından, bu aramalar başından sonuna kadar kamera ile görüntülenmeli ve soruşturma dosyasına eklenmelidir.
* İşkence insanlık suçudur ve gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuatta bu suçun hiçbir istisnası yoktur. Bu suçu işleyen sorumluların etkin bir soruşturma ile tespit edilerek, yargılanması gerekmektedir.
* Ulusal ve uluslararası hukukun gerektirdiği şekilde bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulması için devlet yetkililerini derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet ediyoruz. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının bu konuyla ilgili bir an önce etkin ve hızlı bir soruşturma gerçekleştirmesini talep ediyoruz. Ayrıca söz konusu yaşanan hak ihlallerine karşı Adalet Bakanlığını, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyoruz.”