Sermaye devleti eğitimi gericileştirme yoluyla “dindar ve kindar nesil yetiştirme” projelerine aralıksız olarak devam ediyor. İlerici dünya görüşüne sahip öğretmenlerin ihraç edilmesi ve yandaş kadrolaşma, müfredatta din dersi saatinin arttırılması gibi uygulamaların yanı sıra, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı açılacak her “eğitim kurumu”na “yeteri kadar” abdesthane ve mescit açılması zorunluluğu getirildi.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısıyla birlikte “Milli Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği” yürürlüğe girdi. 2 Nisan 1993 tarihli Resmi Gazete’yle yürürlüğe giren geçmiş yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığı belirtilen yeni yönetmelikte, açılacak kurumlara ilişkin genel esasların olduğu bölümde, kurumlarda “yeterli sayıda abdesthane ve mescit bulunması” zorunluluğu dikkat çekti.

İlgili maddede, “yeteri kadar” ibaresiyle birlikte “abdesthane” ve “doğal aydınlatmalı uygun mekânda kadın ve erkek için ayrı ayrı olmak üzere mescit” bulunması MEB’e bağlı bir kurum açılması için şart koşuluyor. Ayrıca yönetmeliğe göre, mescit zorunluluğu, MEB’e bağlı “her derece ve türdeki okul, merkez, pansiyon, uygulama oteli, öğretmen akademisi ve hizmetiçi eğitim enstitüsü, olgunlaşma enstitüsü ile sosyal tesisleri” kapsıyor.

“Kurum”ların adlandırılmasına dair de maddelerin yer aldığı yönetmelikte, “Tarihe mâl olmuş şahıs, yer, tarih ve olay adları, şehitlik ve gazilik unvanlarına sahip olanların adları, devlet büyüklerinin adları”nın kurumlara verilebileceği belirtiliyor. Belirtilen ad verme kriterlerine bakıldığında da, kurumlara verilecek adlar üzerinden şovenizmin, dinci gericiliğin geliştirilmeye çalışılacağı görülüyor.