68 yaşındaki, kronik hastalıkları olan Mahmut Alınak’ın koronavirüs nedeniyle tahliye talebi reddedildi. Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, 18 Mart tarihinde Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuran Avukat Bişar Alınak, babasının kronik rahatsızlıklarının olduğunu, koronavirüs nedeniyle tahliye edilmesini talep etti. Başvuruyu görüşen mahkemeye mütalaa sunan Cumhuriyet Savcısı, Alınak’ın üzerine atılı suçun vasfı ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve kaçağına dair somut olguların bulunması nedeniyle tahliye talebinin reddedilmesini istedi.
Talep reddedildi
Mahkemede red kararının gerekçelendirmesi şu şekilde oldu:
“Suç vasfında ve delil durumunda şu aşamada değişiklik bulunmadığından, adil yargılama hakkı veya makul tutukluluk süreleri aşılmadığından, tutuklu sanıkların üzerine atılı suçun katalog suçlardan olması, isnat edilen suç ile ilgili olanak dosya içerisinde sanık hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, sanığın kaçma şüphesinin bulunması ve bu aşamada adli kontrol hükümlerinin de yetersiz kalacağı dikkate alınarak tahliye talebinin reddine, tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir”
‘Ülke cezaevi sopasıyla yönetiliyor’
Başvuruyu yapan Alınak’ın oğlu Avukat Bişar Alınak, “Babam koronavirüsü risk grubunda olmasından dolayı yaptığımız tahliye talebi reddedildi. Ret kararını hukuksal açıdan değerlendirmek tek başına yeterli olmayacaktır. 17 yılı aşkın süredir iktidarda bulunan hükümet, ülkeyi cezaevi sopasıyla yönetmekte. Korku yayarak, toplum psikolojisini etkilemeye çalışan bu hükümet, karşıtlık politikaları ve korku yayma dışında var olamayacağını bildiği için cezaevleri bugün düşünen, yazan, siyaset yapan insanlarla dolu. Yargıya güvenin olmadığı ve en kötüsü de bu durumun içselleştiği bir ortamda hukuka uygunluk beklemek yanlış olur” dedi.
Hükümetin "terörle mücadele" adı altında muhalif olan herkese ve özellikle Kürt siyasetçilerine olmadık cezalar verdiğini ve vermeye devam ettiğini söyleyen Alınak, “Devlet aklı ve mantalitesi zaten bu durumu açıkça kabul etmektedir. Kendileri, mevcut ceza hukukunun terörle mücadele etmeye yetmeyeceği, bu sebeple hukuka aykırı davranmak zorunda olduklarını pişkince dile getirmektedir. Klişe olacak belki ama delilin olmadığı yüzlerce dosyada, 'HDP’li ise kesin bu örgüt üyesi olarak hareket etmiştir’ diye kararlar verilmektedir. Düşman hukuku uygulayıcılarını bile utandıracak hukuksuzlukları saymakla bitiremeyiz. Bu sebeple babamın tahliyesine ilişkin talebin reddedilmesine hiç şaşırmadım. Onlara bir kere iyi olma fırsatı verdik ama onlar iyi olamayacak kadar kötü olduklarını ve Kürt düşmanlığını ne denli içselleştirdiklerini göstermiş oldular” diye konuştu.
‘Evren’den, Çiller’den kaçmadı
Alınak, talebin reddine ilişkin savcı ve mahkemenin “Kaçma şüphesi var” kararını ise şöyle değerlendirdi:
“10 kez cezaevine giren Mahmut Alınak ne zaman kaçmış ki boş bir iddianameden kaçsın! Babam, 80 darbesinde Kenan Evren faşizminden ve diktasından kaçmamış, sonrasında Demirel’den, Tansu Çiller’den ve Ağar’ın beyaz torosçularından kaçmadı da şimdi mi kaçacak? Duruşmada babamın kararlı duruşunu gördüklerinde hadlerini aştıklarını çok iyi görecekler. Düşünen, yazan mücadele eden muhalifleri terör adı altında kanunsuzca demir parmaklılar ardında kaybetmeye, unutturmaya çalışıyorlar. Ama nafile! Kürt halkının hafızası güçlüdür ve bunu asla unutmaz.”
‘Öldürmeye teşebbüstür’
Dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan virüs nedeniyle cezaevlerinin boşaltılmamasının "insan öldürmeye teşebbüs" olduğunu ifade eden Alınak, “Bizler tutsak yakınları olarak ciddi kaygılı ve üzüntülüyüz. Yaşam hakkımızın iade edilmesi için mücadelemiz devam edecek. Onlar kötü oldukça biz iyi olmaya ısrar edeceğiz” dedi.