Bugün Türkiye’nin dört bir yanında on binlerce polis yeni katliamlara hazırlanırken, aynı zamanda bu tarih yine polis tarafından biber gazıyla öldürülen Metin Lokumcu’nun ölüm yıl dönümü. 31 Mayıs 2011’de, Hopa’ya giden Erdoğan Hopalı emekçilerin protestosuyla karşılaşmıştı.
Hopa Meydanı’nda AKP’yi protesto etmek için yapılan eyleme saldıran polis Metin Lokumcu’nun ölmesine neden olmuştu. Polisin sıktığı yoğun gazdan etkilenen emekli öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirirken, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.
Kendisine yönelik muhalif her türlü tutuma, davranışa ve eyleme gösterdiği tahammülsüzlük karakterinin önemli bir parçası olan Erdoğan, hem Lokumcu hem de sokağa çıkan Hopalı emekçiler için bilindik hakaretlerini sürdürmüştü.
“Hopa’ya eşkıya inmiş” diyen Erdoğan asıl eşkıyanın kim olduğunu ise her fırsatta gösterdi. Gerçek eşkıyayı Mayıs’ın kanlı günlerinin Haziran’a döndüğü şu dönemdeki yaşanmışlıklar fazlasıyla göstermektedir.
“Eşkıya dünyaya hükümdar olamaz”
Polisin elinde öldürücü silah olan gaz bombaları, diğer cinayet silahlarıyla birlikte ateşlenmek için uygun an bekliyor. “Polise emri ben verdim diyen” Erdoğan gibileri ise estirdikleri terörle saltanatlarını sürdürebileceklerini sanmaktadırlar. Ancak büyük bir yanılgı içindeler. Zira “eşkıya dünyaya hükümdar olamaz.”