Kültürpark Platformu, Kültürpark’ın durumuna ilişkin basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması, Basmane Kapısı eski Odalar Birliği Pavyonu önünde yapıldı. İlk olarak Sancar Maruflu anılarak saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Platform adına yapılan açıklamada, Kültür ve park işlevlerini “Halk Okulu” tanımında bütünleştiren Kültürpark’ın 1936’da dönemin Belediye Başkanı Behçet Uz tarafından yangın alanının temizlenmesi sonrası İzmir’de açıldığı belirtildi. Açıklamanın devamında, İzmir İktisat Kongresi’nin, Kültürpark’ın açılmasıyla bu alana taşındığı ve zaman içinde İzmir Enternasyonal Fuar’ı (İEF) adını aldığı ifade edildi. Devamında ise şunlar söylendi:
“İEF 1970’lerin ortalarına kadar katılımcı ülke ve firmaların sergiledikleri en son teknoloji ürünlerinin yanı sıra o ülkelerin kültürlerini de İzmir’e taşıdı. Eylül ayında açılan müzelerle alanın bir “Halk Okulu” olmasına katkıda bulunuldu. O günün popüler kültürünü yansıtan ve ancak dergilerde fotoğrafları görünen sanatçılarla gazinolarda buluşuldu. Sirk, hayvanat bahçesi, lunapark, güldüren aynalarla şenlendi. Kültürpark ve Fuar hem İzmir hem de ülkemizdeki pek çok kuşağın anı defterlerinde yerini aldı.”
‘70’lerin ortalarında televizyonun yaygınlaşması, ‘90’lı yıllarda ise internetin uzakları yakın etmesiyle, yolculukların kolaylaşmasıyla birlikte bu modern mirasın değerini kaybetmeye başladığı vurgulanarak şunlar ifade edildi:
“Kültürpark kurulurken parka adını veren ‘Kültür’ kavramı ile parkta yaşayan tüm canlılar, heykeller ve havuzlarla bir ‘yaşam kültürü’, ‘sosyalleşme kültürü’, ‘dayanışma kültürü’, ‘iletişim kurma, iletişimde olabilme kültürü’, ‘sağlık için spor kültürü’, ‘dinlenme ve doğayı hissetme kültürü’nün genç cumhuriyete yerleştirilmesi hedefleniyordu. Kültürpark bünyesinde barındırdığı yaşam unsurları ile parktaki tüm betonlaşmaya karşın, yılın 365 günü ‘halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitkileri, canlıları tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, sosyalleşeceği, spor yapabileceği’ bir kamusal alan, bir yaşam alanı, bir ekolojik daha olarak Halk Okulu olma özelliğini sürdürmeye devam etmelidir. Alanla ilgili yapılacak her planlama, tasarım ve çalışmalarda bu gerçeğin göz ardı edilmemesi gerekir. Bu anlayıştan yola çıkmayan her hamle; kentte gerilim ve gerginlik yaratmakta, çalışmalar sonuçlanamamakta ve parktaki yaşama zaman kaybettirmektedir.”
Açıklamanın devamında, TÜYAP’ın ve İZFAŞ’ın AVM mantığında pazarlandığı, kârı önceledikleri ruhsuz İzmir Kitap Fuarı ve İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) gibi bazı etkinliklerin ticari boyutlarının göz ardı edildiği ifade edilerek, amaçsız, niteliksiz, yeme-içme günleri, pasta yapma ve atma yarışmaları ve pazar kurmanın “Halk Okulu” kapsamında ele alınmasının anlaşılır olmadığı vurgulandı.
Kültürpark’ta yılda birkaç kez, yoğunlaştırılmış olarak gerçekleştirilen etkinliklere ihtiyaç olmadığı belirtilirken, “canlıların yaşamlarını olumsuz etkilemeden her yaş grubundan, ekonomik sınıftan bireylerin katılabileceği etkinlikler düzenlenmesi” gerektiği ifade edildi. Açıklamada aynı zamanda, Kültürpark’ta “Kültürel etkinlikler”, “Kitap Günleri”, “Kitap Buluşmaları” düzenlenmesi gerektiği de belirtildi. Ancak bu işin “TÜYAP ya da İZFAŞ gibi fuarcılık hizmeti veren, kâr odaklı şirketler tarafından değil, Yayıncılar Birliği gibi meslek örgütlenmeleri ile kurulması gerektiği” vurgulandı.
Son olarak, Kültürpark’ın yönetim anlayışının yıllardır değişmediği ifade edilerek şunlar söylendi:
“İZFAŞ başta olmak üzere Kültürpark’ı kendi ticari çıkarı için kullanan tüm şirketlerin, sermaye örgütlenmelerinin Kültürpark’tan nemalanmalarına son verilmeli, ilişkileri hemen kesilmelidir. Kültürpark’ın ne onların himayesine ne de yönetimine ihtiyacı vardır. Kurucu iradeye ve kentlinin istemlerine rağmen bu yanlış yaklaşımlar artık sürdürülmemelidir.”