AKP-MHP iktidarının salgına yönelik politikaları adeta ölüme davetiye çıkarıyor.
Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Hakan Boyar’ın, sendika genel merkezine gönderdiği bilgilendirme yazısında, şu ifadelere yer verildi:
“Kimlik kontrolü sırasında bir öğrenci, koronalı olduğunu belirtmiş bina sorumlusu ‘öğrencinin sınıfta sınava gireceğini söylemiştir. Salon görevlileri öğrencilere başka korona hastası olup olmadığını sorduklarında, neredeyse sınıfın tamamına yakının korona hastası veya temaslı karantinada olduğunu öğrenmiş. Görevli öğretmenler, tutanak tutup ayrılmış.”
Eğitim-İş Aydın Şube Başkanı Remzi Çomakçı ise, genel merkeze ilettiği bilgilendirme yazısında, bir öğretmenin görev aldığı salonda 11 adayın da Covid-19 hastası olduğunu bahçedeki polislerden öğrendiğini ve N-95 maske, tulum talebinin geri çevrildiğini ifade etti. Sefa Uyar’ın Cumhuriyet’te yer alan haberine göre, Çomakçı yazısında “Bina sorumlusu, ‘diğer dersliklerdeki adayların da taşıyıcı olduklarını, diğer görevlilerin buna itiraz etmediklerini’ söyleyerek, ‘Sen neden itiraz ediyorsun’ diyor. O da ‘Ben bu şartlarda görevimi yapmayacağım’ diyerek binadan ayrılıyor” ifadelerini kullandı.
‘Görevden alınmalılar’
Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, öğretmenlere bilgi ve ek koruyucu ekipman verilmediğini ve sorumluların görevden alınması gerektiğini belirtti.
Öte yandan, CHP Ankara Milletvekili ve PM üyesi Gamze Taşçıer, Ankara’da Muazzez Karaçay İlkokulu’nda da aynı skandalın yaşandığı iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Taşçıer, konuyla ilgili Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.