Mardin’in Ömerli ve Nusaybin ilçelerinin kırsal bölgesini içine alan Ömeryan Bölgesi’nde, 7 Eylül günü operasyona çıkan Polis Özel Harekat (PÖH), Jandarma Özel Harekat (JÖH) birlikleri ve korucular ile HPG’liler arasında çatışma çıkmış, PÖH Mardin Şube Müdürü Tufan Kansuva yaşamını yitirmişti. Ardından Mardin Valiliği tarafından Nusaybin’in Büyükkardeş (Cînata Muho) ve Küçükkardeş (Cînata Hiso) kırsal mahalleleri ile Ömerli’ye bağlı Sulakdere (Hacîya) ve Duygulu (Yestê) kırsal mahallelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, 10 Eylül’e kadar süren çatışmalarda 3 HPG’linin yaşamını yitirdiği valilik tarafından açıklandı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, 10 Eylül’de kaldırılan yasağın ardından köylerin kırsal bölgelerinde birliklerin bekleyişleri sürüyor. Tüm bunlar yaşanırken, 12 Eylül’de Ömerli İlçe Jandarma Komutanlığı’ndan Ömeryan Bölgesi’ndeki 15 köyün muhtarı telefonla arandı.
Karakol bahçesinde 2 saat güneşin altında tutuldular
Ömerli İlçe Jandarma Komutanlığı’ndan aranan muhtarlara 13 Eylül günü saat 09.00’da köyde daha önceden örgüt suçlamalarından cezaevinde kalan, çocukları çatışmalarda yaşamını yitiren ve çocukları halen PKK içinde yer alan aileler ile birlikte karakola gitmeleri istendi. Karakola gitmeleri istenen kişilerin isimleri tek tek sıralanırken, köylüler evlerine baskın yapılması endişesi ile karakola gitti. 15 köyden yaklaşık 70 kişinin toplandığı karakol bahçesinde köylüler yaklaşık 2 saat güneşin altında tutularak, hakaretlere maruz kalarak darp edildiklerini aktardı.
‘Bir çırılçıplak soymadıkları kaldı’
Karakol bahçesinde toplanan ailelerin önce ayakta tutulduğunu ancak daha sonra aralarında yaşlılar olduğu için oturmalarına izin verildiğini belirten köylüler, güneşin altında bekletildikleri sırada aralarında Ömerli Emniyet Müdürü olarak bildikleri bir kişi ile Ömerli İlçe Jandarma Komutanı Kamil Aksoy’un da olduğu kişilerce kendilerine her türlü hakaretin edildiğini söyledi. Aralarında yaşları 80’in üzerinde olan kadın ve erkeklerin de bulunduğunu belirten köylüler, cinsiyetçi küfürlere maruz kaldıklarını, özellikle Aksoy’un ağır küfürler savurduğunu söyleyerek, “Hakaretlere tepki gösteren bir genç yanımızda darp edildi. Daha sonra karakolun içine alındı. Orada ona neler yapıldığını bilmiyoruz. Sonra tepki gösteren 5 kişiyi daha dövdüler. Bir tanesinin boğazını sıkarak darp ettiler. Özellikle yasak ilan edilen köylerin muhtarlarına çok fazla hakarette bulundular. Anamıza, eşlerimize küfürler edip durdular. 90’lı yılların fotoğrafı gibiydi. Bizi bir çırılçıplak soymadıkları kaldı. Her türlü hakaret yapıldı. O günlerin işkenceleri gözlerimizin önüne geldi” diye anlattı.
Ailelere fotoğraflarla tehdit
Çocukları halen PKK içinde olan ailelerin tek tek ayağa kaldırılarak, çatışmada yaşamını yitiren HPG’lilerin fotoğraflarının gösterildiğini belirten köylüler, devamında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Yüzbaşı Kamil ayağa kaldırdıklarına ‘sizin çocuklarınızı da bu hale getireceğim. Biz bunları nasıl leş ettik, sizlerin çocuklarınızı da leş edeceğiz’ diye bağırıp küfür ediyordu. Sonra her köye ajanını yerleştirdiğini söyledi. Bize dönerek, ‘ben zaten size güvenmiyorum. Bizden yana değilsiniz. Onlardan yana olduğunuzu biliyorum’ diyordu. Sonra önceden cezaevine girenlerin eylemlerde çekilen videolarını çıkararak, neden zafer işareti yaptıklarını sorup hakaret ettiler.”
Muhtarlara ağaçlar kesmeme tehdidi
Yasak ilan edilmesinin ardından ateşe verilen ormanlık alanlarla ilgili de köy muhtarlarına hakaretler edildiğini belirten köylüler, ağaçların kesilmesi talimatının yeniden verildiğini söyledi. Köylüler, Aksoy’un muhtarlara “Ben size bu ağaçları kesmenizi söylemiştim. Siz neden kesmediniz. Bir muhtarın boğazına yapıştı. Ben sana keseceksin demedim mi? Neden kesmedin? diye bağırdı. Muhtar da ihtiyacı kadar kestiğini hepsini kesmesinin imkanı olmadığını söyledi ama hepsini kesmez ise, daha kötü olacak diye tehdit etti” diye konuştu.