Sermaye devletinin, Kürt halkını hedef alan kirli savaşı kapsamında ‘92-‘96 yılları arasında, Mardin Kızıltepe’de infaz edilen ve zorla kaybedilen 22 kişinin akıbetini ortaya çıkarmak için açılan davanın 11. duruşması Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada, ‘92-‘94 yılları arasında gayri resmi olarak JİTEM’e bilgi verdiğini 1994 yılından itibaren korucu olarak JİTEM içinde görev yaptığını söyleyen tanık Bedran Akdağ’ın ifadeleri okundu.
Görev süresince birçok katliama tanıklık ettiğini aktaran Akdağ’ın “JİTEM’in işlediği cinayetleri PKK yapmış gibi gösterdiğini. Hatta PKK gerillalarının giydiği kıyafetleri giyip cinayet işleyen askeri personeller gördüm” ifadeleri dikkat çekti.
Tanık ifadelerinden sonra söz verilen dönemin Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk ile sanık Mehmet Salih Kılıçaslan Akdağ’ın ifadelerini kabul etmedi.
Katledilen Yalçınkaya sağ görünüyor
Öte yandan, kayıp Nurettin Yalçınkaya, 2009 yılında Kızıltepe’de bir kuyuda kemiklerinin bulunup kimliğinin kesinleşmesine rağmen nüfus kayıtlarında hala yaşıyor görünüyor. Duruşmada adli tıp raporları ile nüfus kayıtları arasındaki bu çelişkinin giderilmesi için Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanlığı’na müzekkere yazılmasına karar verildi.
Bir sonraki duruşma ise 28 Kasım’a ertelendi.
Kirli savaşın kontra ihtiyacını JİTEM karşılıyor
Mahkeme iddianamesinde, sanık askerlerin bölgede JİTEM’e bağlı olarak korucular ve itirafçılardan oluşan “Bıçak Timi” adında bir tim kurarak cinayet işledikleri, gözaltına aldıkları kişileri infaz ederek cesetlerini yok ettikleri ifade edilmişti.
Dava kapsamında emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ile İsmet Kandemir “silahlı örgüt kurmak veya yönetmek, silahlı örgüte üye olmak ve tasarlayarak öldürmek” suçlarından yargılanıyor. Yargılanıyorlar fakat tutuklu değiller.