KESK Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bir emekçi çalıştığı kurum ona kariyer planlaması yapamıyorsa kişinin mutlu olabilmesi için bir politika izlemeli ve verimli olabilmenin kapısı başka kurumlara göndermek ise onlara tercih hakkı sunmalıdır. Bu geçiş, kurumu özelleştirmek için fırsat olarak görülmemeli...vb. Bu karar siyasi iktidarın hemen yarın alacağı bir karar ile olabilecek bir durumdur. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir sabah kalktığınızda bu talebin karşılanması mümkündür. Bu tercih meselesidir.”
KESK Haber-Sen’in kamusal hizmet veren kurumların özelleştirilmesine karşı olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Sistem sendikalarının şu an en büyük güvencesi İHS yönetmeliğidir. İHS yönetmeliğine dayanarak bütün hukuksuzluğu kuruma yaptırtmaktadır” denildi.
İHS yönetmeliğini kaldırılıp çalışan bütün emekçilerin kadrolu istihdam edilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“Son yıllarda gelişmiş ülkelerin tamamı özelleştirme uygulamalarından ülke ekonomilerinin zarar gördüğünü ve alınan ürün ve hizmetlerin kaliteyi düşürdüğünü kabullenmek zorunda kalmışlardır. Dahası özelleştirme uygulamalarından vazgeçerek yeniden kamulaştırmayı ve kâr amacı gütmeyen kamusal üretimi odağına almışlardır. Özelleştirmelerden vazgeçerek bir yandan da hizmetlerin yerelleştirilmesini gündemlerine almışlardır. Böylece verimlilik ve kalite artmakta, kamuya daha hızlı ve daha ucuz hizmet sunulmaktadır.
Tüm bu gelişmeler ve gerçeklere rağmen ise ülkemizde ne yazık ki özelleştirmeler eliyle sermayeye ciddi bir kaynak sağlanmakta sömürü politikalarında ısrar edilmektedir.
Sendika üye tespit tutanaklarının imzalandığı toplantıda havuz gelsin dedik, onlar demedi propagandası emekçileri kandırmaktır. Asıl mücadele sahada, alanda verilir. Muhatap kimin ve yerin neresi olacağını herkes biliyor. Onun için bu konu ile ilgili yapılan bütün eylemselliklerin yeri PTT Genel Müdürlüğünün önü, Ulaştırma Bakanlığı'nın önü ve Cumhurbaşkanlığıdır."