Kapitalistlerden itiraflar: Ticaret savaşları, ekonomik ve doğal afet riski artıyor

Küresel Riskler Raporu'nun tanıtımında konuşan TÜSİAD Başkanı, “Dünya ekonomisinde tehlike sinyalleri artıyor, Türkiye ne kadar etkilenecek?” derken diğer kapitalistler de kapitalizmin iklim ve doğa üzerindeki yarattığı yıkımı itiraf ettiler.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 01 Şubat 2019
  • 22:03

Emperyalist kapitalist sistemin pazar kavgaları sonucunda ortaya çıkan ekonomik ve doğal riskler bizzat kapitalistler tarafından itiraf edilmeye devam ediliyor. Bu kapitalist temsilciler her ne kadar da kokuşmuş sistemlerini devam ettirebilmek için bu tür araştırma ve açıklamaları yapsalar da bu aynı zamanda yarattıkları yıkım ve çürümenin ortaya konmasını da sağlıyor.

Dünya gazetesinin haberine göre; Marsh&McLennan Şirketler Grubu'nun desteğiyle hazırlanan Küresel Riskler Raporu'nun TÜSİAD, Marsh ve Zurich iş birliğiyle yapılan tanıtımında konuşan kapitalistler bir kez daha kendilerine hizmet eden sömürü ve savaş düzeninin kokuşmuşluğunu itiraf ettiler.

Dünya ekonomisinde tehlike sinyalleri artıyor, Türkiye ne kadar etkilenecek?”

Türk buruvazisinin örgütü olan TÜSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Amerika-Çin arasındaki ticaret savaşlarına değinerek küresel çapta yarattığı etkiyi ise şu şekilde ifade etti: “Geçtiğimiz sene, Amerika ve Çin arasında yaşanan gerginlik, her iki ülkenin ekonomilerini etkilemekle kalmadı, tüm dünya ülkelerini de etkiledi. Avrupa ekonomisi, hem küresel ticaret savaşlarından hem de Brexit belirsizliğinden etkilenerek yavaşlamaya başladı. Küresel büyümenin önümüzdeki iki sene boyunca daha da yavaşlaması bekleniyor.”

Küresel bazda borçluluk oranının milli gelirin yüzde 225'ine, yani 3 katından fazlasına çıkmış durumda olduğunu belirten Bilecik; “Şurası kesin ki dünya ekonomisinde tehlike sinyalleri artıyor. Türkiye için soru, ekonomimizin bundan etkilenip etkilenmeyeceği değil, ne kadar etkileneceği olmalıdır. Türkiye, ekonomide uzun vadede sorun yaşamamak için kısa vadede riskleri doğru yönetmelidir” dedi.

“İklim değişikliği ve afet riski arttı”

Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı ise Küresel Riskler Raporu'nda, iklim değişikliğinin de içerisinde bulunduğu çevresel risklerin ilk 5 içerisinde yer aldığını belirterek doğal afet riskinin yüksek olduğunu söyledi.

Son olarak Antalya’da yaşanan fırtına ile birlikte şehirleşme ve yapılaşma sorununa değinen Kayganacı, “Görüyoruz ki çevre risklerinin boyutlarının yeterince ele alınmamakta. Doğal enerji kaynaklarının ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle ülkemizde hala petrol, kömür gibi enerji kaynakları kullanılmaya devam ediliyor” dedi.

Zurich Sigorta Türkiye CEO'su Yılmaz Yıldız, 2017 ve 2018 raporunda pek bir değişiklik olmadığını belirterek “İlk 10 riskin 7'si iklim ve iklim ve doğanın etkileri ile ilintili” dedi. Geri kalanının ise siber dünya ve siber güvenlik ile ilintili olduğunu ekledi. Yıldız, "Farkındalık artmaya başladı ama temel sıkıntı, iklim değişikliği ve son dönemde yaşadığımız olağanüstü hava olayları, bunun getirdiği gıda, göç, su kaynaklarının azalması gibi konular, global iş birliğini gerektiriyor" diye konuştu.

"Dünya küreselleşme döneminin ardından bir ayrışma dönemine geçiş yapıyor"

MMC Türkiye Başkanı Tayfun Bayazıt ise, jeopolitik ve jeo-ekonomik gerilimlerin öne çıkan riskler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bunun yanı sıra 2018'de olduğu gibi çevresel ve teknolojik riskler de hem olasılık hem de etki bakımından top riskler sıralamasında dikkat çekiyor. Dünya, küresel politik ekonomiyi derinden değiştiren bir küreselleşme döneminin ardından bir ayrışma dönemine geçiş yapıyor. Global ölçekte birçok hükümetin yürüttüğü ulusalcı politikalar toplumsal kutuplaşma ve jeopolitik gerilimlerin artmasına yol açıyor. Bölünmeler derinleşiyor ve 'yerel olarak siyasi rakiplerden ya da dışarıdan çok taraflı ya da uluslar üstü kuruluşlardan kontrolü geri almak' fikri giderek daha çok ülke tarafından benimseniyor.”

“Ticaret anlaşmazlıkları” nedeniyle 2018’in büyüme açısından zor bir yıl olduğunu ve bunun 2019 için de büyük bir çıkmaz olduğunu söyledi.

2019 yılında artması öngörülen riskler:

1- Büyük güçler arasındaki ekonomik anlaşmazlıklar
2- Uluslararası ticaret anlaşmalarının değer kaybetmesi
3- Büyük güçler arasındaki siyasi çatışmalar
4- Siber saldırılar: Para veya veri hırsızlığı
5- Siber saldırılar: Operasyonel ve altyapısal bozulmalar

Gerçekleşme olasılığına göre sıralanan en önemli beş risk:

1- Olağan dışı hava olayları
2- İklim değişikliğinin önlenmesinde başarısızlık
3- Doğal afetler
4- Veri sahteciliği ve hırsızlığı
5- Siber saldırılar