İzmir’de kalp-damar ameliyatları yapılamıyor

İzmir’de kalp-damar gibi hayati ameliyatları durduğunu belirten SES Şubesi Eşbaşkanı Erkan Batmaz, ekonomik krizin halk sağlığı sorununa dönüştüğünü söyledi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 06 Ocak 2022
  • 22:15

Ülkede yaşanan siyasi ve ekonomik kriz yaşamın her alanını etkiliyor. Akaryakıt, doğalgaz, elektrik ve temel yaşam malzemelerine yapılan zamların yanı sıra tarım, sağlık gibi alanlarda ithal ürünlere ulaşım zorlaştı. Kurda yaşanan dalgalanmadan kaynaklı ürün bulmakta zorlanılırken, fiyatlar kısa sürede 3 katına kadar çıktı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve bağlı odaları arka arkaya ellerinde malzeme olmadığı için birçok ameliyatı yapamadıklarını açıkladı. Ekonomik kriz bir halk sağlığı sorununa dönüşürken, kurun düşmesi de bir çözüm olmadı. Koronavirüs vakalarının 50 binin üstüne çıktığı bir süreçle yeniden salgının ilk günlerine dönüldü. Sağlık hizmetlerinin daha da paralı hale geldiği bir ortamda, sağlık emekçileri de üzerlerine binen iş yükü ve düşük ücretlerle boğuşuyor.

Ameliyatlar durdu

Tolga Güney’in Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Erkan Batmaz, ekonomik krizin sağlık alanına yansımaları ve çözümüne dair değerlendirmelerde bulundu. Kapitalizmin kendi yarattığı bir krizin içerisinde olduklarını belirten Batmaz, yaşanan bu kriz ve kur farkından dolayı birçok hastanede ameliyatların durduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin yetersiz olmasından kaynaklı ürün ve materyallerin de alınamadığını aktaran Batmaz, şunları aktardı:

“Yılbaşından hemen önce kalp-damar, ortopedi gibi çok hayati ameliyatların dahi durduğu, malzemelerin alınamadığı bir süreç yaşadık. Kur farkından dolayı sağlayıcı firmalar ürünü getirmediler. Maalesef bu durum geçmiş değil. Hala Laparoskopik, yani kapalı yapılması gereken belli cerrahi operasyonlarda, ameliyatı kapalı yapmamızı sağlayan aparatları hala alamadığımız, eksik aldığımız ya da hastalara aldırdığımız bir durum var. Kur belli bir yerde sabitlendi ama hala güvensizlik söz konusu. Bu güvensizlik hali devam ettiği sürece sağlık hizmetlerinin aksayacağı belli.”

Aylarca sıra bekliyorlar

Özellikle kalp-damar gibi hayati ameliyatların aksamaması için ellerinden geleni yaptıklarını kaydeden Batmaz, şu ana kadar alınan çözümlerin geçici olduğunu, kalıcı çözümler alınması gerektiğinin altını çizdi. Diğer bir sorunun ise sağlığın paralı hale getirilmesi olduğunu aktaran Batmaz, “İlaçların çoğunun ücretli hale geldiği, parası olanın sağlık hizmeti alabildiği, vatandaşın devlet hastanelerinde hiçbir şekilde sıra alamadığı, kanser hastalarının dahi aylarca sıra almak için uğraştığı bir süreci yaşıyoruz. Özellikle ekonomik krizin emekçilere fatura edilmesi katlanılabilir bir durum değil. Ekonomik kriz halk sağlığı sorununa dönüştü. Alım gücünün düşmesi, yaşam standartlarımızın düşmesi, ücretsiz sağlık hizmetine ulaşamamak bunların hepsi bir halk sağlığı sorunu. Hem kapitalizm hem de ekonomik kriz halk sağlığına zararlıdır. Bu politikaların bir an önce durdurularak sağlıkta kamulaştırma olmadığı sürece bu sorunlar devam edecek” diye belirtti.

Kurun yükselişi sonrası Covid-19 aşısı ya da test kitlerinin temininde bir sorun yaşamadıklarını aktaran Batmaz, fakat bu sorunun orta vadede yaşanacağını vurguladı.

Yoksulluk sınırı

Sağlık alanında en önemli sorunlardan birinin emekçilerin yoksulluk sınırının altında maaşla çalışması olduğunu ifade eden Batmaz, şöyle devam etti:

“Krizin derinleştiği, kur düzeyinin üst seviyelere çıktığı, son 19 yılın en yüksek enflasyon oranının açıklandığı bir dönemden geçiyoruz. Bunların hepsi maaşlarımızı yok etti. Sürekli gelen zamlar bizleri en temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale getirdi. Zam oranı yüzde 5’di 2,5 daha eklendi 7,5 oldu. Enflasyon farkıyla yüzde 30,5 zam yapıldı. Fakat asıl zam oranımız yüzde 7,5’tir. Alım gücümüzün hiç olduğu bir süreci yaşıyoruz. Sağlık emekçilerinin artık dayanacak gücü kalmadı.”

Kısır döngü

Tüm bu sorunların yanı sıra salgının de kendilerine büyük bir yük oluşturduğunu dile getiren Batmaz, son haftalarda vaka sayılarının sürekli arttığına, test sıralarının uzadığına dikkat çekti. İzmir’de vaka sayısının 5 katına çıktığını aktaran Batmaz, bunun nedeninin ise salgının önemsenmeyerek ikinci plana atılması olduğunu vurguladı. Bu duruma bir an önce el atılması gerektiğini ifade eden Batmaz, “Israrla ‘halk sağlığı ertelenebilir sorun değil’ diyoruz. Bu bağlamda bir an önce tedbirlerin arttırması gerekiyor. Oluşan durumun kendisi bizi pandeminin en başına göndererek bir kısır döngüye sokuyor. Bu döngü hem ekonomik hem de psikolojik olarak toplumu yıprattı. Sağlık emekçileri nezdinde yetememe hali var. Yetersiz hastane ve donanımın az olduğu bir şehirdeyiz. Sağlıkçılar artık hizmet üretemez hale geldi” ifadelerini kullandı.

Talepler

Taleplerinin sağlık emekçilerinin ücretlerinin düzeltilmesi olduğunu söyleyen Batmaz, 3600’den başlayarak 7200’e kadar ek göstergelerin çıkarılması gerektiğini ifade etti. Performans sisteminin de bir an önce kaldırılması gerektiğini vurgulayan Batmaz, bu sistemin iş barışını ve ekip çalışmasını bozduğunu dile getirdi. Batmaz, “Yoksulluk sınırının altında kalan emekliliğe de yansımayan bir ücret yerine geçinebileceğimiz bir temel ücret talebimiz var. Çünkü biz insanca yaşamak ve yaşatmak için yoksulluk sınırının önemli olduğunu hep söyledik. Ücretimiz verilirken parça parça değil de tek kalemde verilmesi gerekiyor” diye konuştu.