İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi bu haftaki eylemlerini Şakran Cezaevi’nde tutuklu bulunan hasta tutsak Gıyaseddin Sevmiş için yaptı.
Konak Sümerbank önünde saat 13.00’te başlayan eylemde, hasta tutsak Gıyaseddin Sevmiş’in gönderdiği mektubu okundu.
Uzun zaman defalarca yazdığı mektuplara el konulduğunu hatırlattığı mektubunda Sevmiş, insan hakkı ihlallerinin arttığı bu süreçte bir hasta tutuklu olarak içerde olduğuna değinerek “Hem psikolojik hem de patolojik rahatsızlıklardan dolayı gün geçtikçe durumum kötüye gitmektedir” diye yazdı. Dışarıda hiçbir hastalığı yokken şimdi ise birçok rahatsızlık yaşadığını ifade eden Sevmiş, “Belki özgürlüğe tutkum olduğundan esaret gün geçtikçe bedenimi çürüttü” diyerek şunları paylaştı:
“Ağır sağlık sorunlarım ölümcül ve kronik hastalıklardır. Zindan koşullarının elverişsizliği ve imkânsızlığı da bu hatalıklara eklenince günlerim adeta ıstıraplara maruz kalıyor. Yarı insan hali bir yaşam sürdürmekteyim ve gittikçe vücudum iflas edip tek tek iç organlarım çürüyor. Bu kötü gidişin durdurulması için tam teşekküllü bir sağlık tedavisi görmem gerektiğini her doktora gidişimde duyuyorum. Fakat malum olan resmi kurumların ilgisizliği ve işlevsizliği tedavi hakkımı dolaylı ve direkt engellemiş oluyor. Şimdi üç (3) ayda bir hastalığım kontrol olması gerekirken (tahlil ve tetkikler açıdan) on üç, on dört (13-14) aydan sonra ancak kontrol olabiliyorum. Ayrıca 2014 yılında cezaevinde kalamaz raporum olmasına rağmen halen cezaevinde yüzlerce hasta tutuklu gibi tutulmaktayım.
Şimdi kısaca kimi ağır ve raporlu olan ağır hastalıklarımı belirtecek olursam; Temelde ölümcül Wilson hastalığı; karaciğer sirozu; cilt sirozu; beyinde damar tıkanıklığı ve beyinde lekelerin oluşması, ayrıca beyinde küçülme hastalıkları mevcut.
Bu temel hastalıklara direkt kalbe etkisi olduğundan dolayı 06.06.2017 tarihinde bir kalp ameliyatı ile kalbime pil takılmak zorunda kalınmıştır. Gözlerde görme zayiatı gelişiyor.
Ayrıca Hepatit B (sarılık) hastalığı, midede reflü ve gittikçe şeker hastalığı da vücudumda ağırlaşıp yaygınlaşmakta. Yine böbreklerde de belirli hastalıklar mevcut.
Eğer ki şimdi tam teşekküllü bir sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmazsam yavaş yavaş ölümüm kaçınılmaz olacaktır.”
Sevmiş’in sağlık durumuyla ilgili bilgileri paylaştıktan sonra “En azından ölmeden önce son bir kez ailem ve tüm sevenlerimle özgür bir zaman geçirmek ve toprağa canlı iken ayak basabilmek en büyük isteğimdir. Bundan öte insani ve vicdani bir hak olabilir mi?” diye yazdığı mektubun okunmasının ardından, eylem son buldu.
Kızıl Bayrak / İzmir