Türk sermaye devletinin OHAL ile yürüttüğü saldırılar kamu emekçileri, öğrenciler ve akademisyenler tarafından İstanbul Üniversitesi’nde protesto edildi.
Eylem için saat 12:30’da İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüs ana girişindeki rektörlük eski binası önündeki heykelde toplanma çağrısı yapılmıştı. Heykelin çevresine ÖGB’nin etten duvar örmesi nedeniyle yan taraftaki alanda bir araya gelindi.
Sonrasında buradan ana kapıya doğru başlayan yürüyüş esnasında “Ferman devletin, üniversiteler bizimdir”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek” sloganları atıldı. KHK ile ihraç edilen akademisyenlerin adları okunarak “teslim olmadık” dendi. Ana kapıda diğer kitleyle buluşulurken polis ana kapı önünde açıklama okunmasına izin vermedi.
Kapının yan tarafındaki merdivenlerin bitiminde basın açıklamasına geçildi. İlk olarak söz alan Levent Dölek “KHK’ler bizim atılmamızın kılıfıdır, biz geçmiş yıllarda 50D yasası için de mücadele ettik, güvencesiz çalışmaya karşı da mücadele ettik, ondan dolayı bizi attılar fakat biz üniversitelerimize geri döneceğiz” diye konuştu. Üniversitenin gerçek sahiplerinin öğrenciler, hocalar, taşeron olarak çalıştırılan üniversite emekçileri olduğunu ifade etti.
Sonrasında Zeynep Kıvılcım tarafından okunan açıklamada ise üniversitelerin, direnenlerin olduğu vurgulandı. Öğrenciler adına yapılan açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı: “Atılan hocalar; üniversitelerdeki mücadelemizde bize her zaman destek olan, polis karşısında gerekirse önümüze barikat olan hocalardır. Her zaman hocalarımızın yanındayız, onlar geri dönene dek mücadele edeceğiz.”
Sonrasında Arzu Çerkezoğlu, Levent Tüzel, CHP Milletvekili Veli Ağababa ve HDP temsilcilerinin de aralarında bulunduğu destekçilerin isimleri okundu. Çapa direnişçisi Cemal Bilgin’in adı okunduğunda “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganı atıldı.
Eylemde direnişçisi DGB’liler de söz aldı. Bu saldırılara karşı fiili meşru mücadele çizgisinin yaratılması gerektiğine vurgu yapılarak tek yolun direniş olduğu belirtildi. Bu süreçte yaşanan gözaltı ve polis saldırılarına değinilerek “Kapı önündeki direnişimiz bitti, şimdi amfi sıralarında mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz” dendi. Eylem sloganlarla son buldu.
Kızıl Bayrak / İstanbul